İlk iki Dünya Savaşı savaşın klasik görüntüsüne yanıt veriyordu. Birincisi Avrupa’nın üstünlüğüne ve sömürgecilik dönemine son verdi. İkincisi nazizme. Soğuk savaş ve caydırma şeklinde meydana gelmiş olan üçüncüsü ise komünizme son verdi. Birinden ötekine her zaman tek bir dünya düzenine doğru daha uzaklara yönelerek gidildi. Bugün sanal olarak sona ermiş olan komünizm, bugünkü tüm kargaşalıklar içinde, her yere, dünyanın ta bağrına kadar yayılmış karşıt güçlerle savaşmakta. Karşı-beden (Antikor) şeklinde başkaldıran tüm hücrelerin, tüm özel durumların fraktal savaşı. Öyle anlaşılmaz bir çatışma ki savaş düşüncesini zaman zaman Körfez Savaşı gibi göz alıcı mizansenlerle kurtarmak gerek.
Ama dördüncü dünya savaşı başka yerde. Gerçekten tek dünya savaşı bu, çünkü kazanmayı umduğu şey, dünya çapında olma. Sonu da Dünya Düzeni’nin ve genellikle evrensel değerlerin felaketi olacak.