Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Uçmak ve diğer Metaforik Şeyler...
- "Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!" Uçmak nedir? Uçmak belki de yalnızca bir histi. Nereye varmak istediğin ile nasıl varmak istediğinin matematiksel olmayan; anlamlı, bir o kadar sistemli fakat kuralsız bir bütünü. Uçmak, özgürlüğün varlıklar içinde doğmadan oluşan yegâne dürtüsü. Peki, o halde; Uçmak için kanatlara ihtiyaç var mıdır? Uçmak için yapma gücü ile yapma inancı gereklidir. Güç ve inanç aslında hep olduğun ama hiç olamadığını sana verir. Gözler görmese, kulaklar işitmese bile saklı olan his, hissedilendedir. İşte bu hisler varlığı varlık yapan duygulardır. İleriye gitmek için ise sanırım saklı olan hislerin yine güçlü bir bağ ile açığa çıkması gerekir. İşte bu bağ paylaşmaktır. Uçmak için ihtiyaç duyulan şey kanat değil, engin hislerimizi barındıran duygularımızdır. Peki, o halde; Paylaşmak, uçmanın hangi köşesine hapsolmuş bir varlıktır? Bilinç büyük bir hazinedir. Görmek, duymak, tatmak tüm bu duygular bilincin anlama merhalesi ile bir anlam bulurlar. Bir işi yapmak, bir yerden bir yere gitmek... Çevrene bak! Bunların hepsi "anlamsallığın" yansımalarıdır. İç benliğimizde ki seslere anlamsallık katmak ilerlemeyi verir. Kim olduğunu bilmek ve yaşamak gerçek anlamlarından ne kadar da uzaklar öyle değil mi. Öğrenmek ilerlemenin bir parçası ise öğrenmeyi öğretmek önce kendi benliklerimiz ile... Bu noktada paylaşmak doğar varlıklara. Ve uçmak bir his ise uçmanın anlamı uçabilmeyi paylaşmaktır. Peki, o halde; İç benliklerimiz yaradılışımızın hangi manasında uçmayı bulurlar? Güç nedir? Bir his, bir duygu, bir varlık... Nasıl böylesine büyük ve etkilidir? Cevabı net olmayan basit ama düşündürücü bir kavram. Belki de en içimize bir ışık tutmalı bu kavramı anlamlandırabilmek için. Her varlıkta saklı olan bir takım güçler mevcut değil mi? Öyleyse "güç" kavramına manasını veren "inanç", inançları körükleyen ise duygular. Özgürlük adına yazılmış bir kitap için neden güçten bahsediyorum? Çünkü esasında özgürlük denilen varlığın önüne konulan kötü ama yapıcı güçler benlikleri amaçsızlaştırıyor. Milyonlarca kötü gücün bir araya gelmesi özgürlüklerimizi intihar ettiriyor. Burada "benlik" devreye giriyor. Benliklerimiz! Sona gelirken, Yaz aylarına girmişken ruhumuzu özgürlüklere götürecek insanı sarıp sarmalayarak dönüşümün kanatlarını hareketlendirecek bir başyapıtın sayfalarını kim aralamak istemez ki? Mavi gökyüzü, engin dalgalar, uçsuz bucaksız tarlalar, çiçekler, böcekler ve martılar... Umudu içinizde hissettirecek, akıcı üslubuyla sizi yaz güneşinde sıkmayacak son derece sade ama derin bir kitap. Evet, Martı Jonathan Livingston’un öyküsü tam olarak böyle. Öyküden daha da çok okuru harekete geçirecek belki bulunduğu içsel çöküntüsünden ayağa kaldıracak bir kitap. Bu açıdan ele aldığımızda Jonathan’ın öyküsü bir kitaptan daha fazlası, evrensel ve zamansız Evrendeki tüm varlıkların özgürlük ile ilgili bir meselesi olduğunu çok küçükken anlamıştım. Kelebeklerin, arıların, papatyaların, dünyanın, yıldızların ve biz insanların hiç bitmek bilmeyen bir mücadelesi vardı. Olmak ve olmak istenilen arasında umuda yaslanmış bir mücadele. Ve Jonathan’ın öyküsü, sona götüren şeylerin küçük fısıltılar ile başlangıçları oluşturduğunu bana kanıtladı. Mücadelemiz evrenin her biriminde farklı olsa da amacımız aynıydı. Kendime şu soruyu sorduğumu anımsıyorum. “Kuşlar gerçekten uçamıyorsa insanlar neden kanatlara ihtiyaç duysun?” Çünkü benliklerimiz de özgürlüğe eş seçtiğimiz yanlarımız vardı. Kimimiz yürüyerek uçar, kimimiz görerek... Önemli olan amaçlarımız için mücadelemizi bırakmadan eyleme geçmekti. Jon' un da dediği gibi ‘kendimiz olabiliriz, özgür olabiliriz. Yeter ki o özellikleri fark edebilelim.’ Uçmak bir histir; ama ucu bucağı olmayan bir his. Bunu yaşayan yani sahiden uçan insanlar özgürlüğün manasına varırlar. Eğer uçmak için bir özellik arıyorsan benliğinde, yüreğine bak! Çünkü yürek uçmanın hissini inanç ile görünmeyen ama hep var olan kanatlarımıza verir.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
Richard Bach
Richard Bach
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
·
265 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.