Çimen, kardeşinin banyosunda bilekleri kesilmiş vaziyette, kendi kan gölünün içinde otururken, bunu ona kimin yaptığını düşünüyor... Yardım çığlıkları atsada sesini duyan, imdadına yetişen kimse yok... Hayatı film şeridi gibi geçiyor gözlerinin önünden. Bir gün bile mutlu olmadığı hayatı... Hep acı dolu çocukluğu... Dışlanan bir çocuk Çimen, oyunlara hiç dahil edilmeyen. Hep sessiz kalmaya zorlanmış, çocuk olmasına müsade edilmemiş. Ama anıları hep kopuk kopuk... Bazen neyi neden yaptığını ya da neden orada olduğunu bile bilmiyor... Tıpkı o banyoda bilekleri kesilmiş hale nasıl geldiğini bilmediği gibi... Gittiği psikiyatristte derinlere gömdüğü, yaşandığını dahi unuttuğu anılarından kendini korumak için nasıl başa çıktığını öğreniyoruz. Tabi Çimen'in bile bu başa çıkma yönteminden haberi yok. Tanımadığı bir sürü benliği var onun... Hayatla başa çıkmasına yardım eden. Ama içlerinde öyle karanlık biri var ki ona kimse yardım edemiyor... Çimen neler yaşadı? Ve kurtulabilecek mi sizce? • Psikiyatrist Leyla'nın olaya dahil olması ile kitap su gibi akmaya başladı. Bu hem Çimen'e yardım etme arzusu, hem de kendini affetme yolculuğu oldu onun için. Severek okuduğum, akıcı bir kitaptı ama daha çarpıcı olmasını isterdim. Bu kitabı okumama vesile olan güzel ablama teşekkür ederim

Hiç KimseArzu Saçlı · Dokuz Yayınları · 2019391 okunma

·

139 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.