Rundstedt savaştan sonra durumu Müttefik sorgu yargıçlarına daha açıkça şöyle anlatmıştır: "Taarruz başladıktan az sonra," demiştir, "Rusya konusunda yazılanların hepsinin yalan olduğunu anladık." Birçok generaller, bu arada Guderian, Blumentritt, Sepp Dietrich, Rusların yaptıkları T-34 tanklarıyla ilk karşılaştıkları zaman nasıl şaşırdıklarını raporlarında belirtmişlerdir. Generallerin bu tanklardan hiç haberleri yoktu. T-34'ler o kadar kalın zırhtan yapılmışlardı ki, Almanların attıkları tanksavar mermiler bu tanklara, hiç zarar vermiyor, üstlerinden kayıp gidiyordu. Blumentritt'in anlattığına göre, bu tankların ortaya çıkması sonradan "Tank Terörü" diye adlandırılan şeyin başlangıcı oldu. Bundan başka, Almanlar yerdeki birliklerini ve öncülerini koruyan ezici hava üstünlüğünden de ilk kez bu savaşta yararlanamadılar. Seferin ilk gününde ve ilk çarpışmalarda yerde büyük sayıda kayıplar verdikleri halde Sovyet uçakları, tıpkı arkadan gelen taze tümenler gibi, bilinmeyen bir yerden boyuna gelip duruyorlardı. Ayrıca, Rusya'da elverişli hava alanları bulunmadığından Almanlar hızla ilerleyince Alman avcı üsleri çok geride kalıyordu. Cephede iyi bir destek sağlayamıyorlardı. General von Kleist, sonradan verdiği bir raporda şöyle diyor: "iyi bir hava desteğinden yoksun oluşumuz ilerlemenin birkaç aşamasında panzer kuvvetlerini engelledi."6 Almanların, Ruslar bakımından yanıldıkları bir nokta daha vardı. Kleist'ın bu konuda Liddell Hart'a açıkladığı görüşe o yaz Bauda bulunanların çoğu katılıyorlardı. Kleist, "Zafer umutları," demişti, "istilanın Rusya'da siyasi bir kargaşalık doğuracağı ihtimaline dayanıyordu en çok Stalin'in, ağır yenilgilere uğradığı takdirde, kendi halkınca atılacağı inancına büyük umutlar bağlanmıştı. Bu inancı Führer'in siyasi danışmanları kışkırtıyordu."
Nitekim Hitler Jodl'a da söylemişti bunu: "Yalnızca kapıya bir tekme atacağız o kadar, bütün bina olduğu gibi çökecek." Temmuz ayı içinde Führer, kapıya tekme atmak fırsatını yarı yarıya geçirmişken Alman Yüksek Komutanlığında strateji konusunda büyük bir çatışma oldu ve Yüksek Generallerden çoğunun itirazına rağmen, bu çatışma Führer'e, Halder'in "Doğu seferinin en büyük stratejik fiyaskosu" dediği karan aldırttı. Sorun basitti, ama köklUydU. Üç Alman Ordu grubundan en kuvvetlisi ve en başarılısı olan Bock'un Merkez Orduları Grubu, 16 Temmuz'da vardığı Smolenks'den Moskova'ya kadar üç yüz kilometrelik mesafeyi gidecek miydi? Yoksa Hitler'in 18 Aralık'ta teshil ettiği ilk plana bağlı kalınacak ana doğrultular kuzey ve güney kanatlarında mı gelişecekti? Başka bir deyimle seferin ödülü Moskova mı, yoksa Leningrad ve Ukrayna mı olacaktı? Ordu Yüksek Komutanlığı, Ordunun bütün gücüyle Sovyel başkentinin üzerine yürümesini istiyordu. Brauchitsch ile Halder'in ortaya alUğı bu fikri, Moskova'ya doğru yürümekle olan Merkez Ordu Grubunun Komutanı Bock ile bu gruba yol açan panzer kuvvetlerinin Komutanı Guderian destekliyordu. Düşman başkentinin ele geçirilmesinin yaratacağı psikolojik etkiden daha önemli olan başka bir nokta üstünde duruyorlardı. Moskova'nın büyük bir silah tirelim kaynağı olduğunu, daha önemlisi Rusya'daki bütün ulaşım ve muhabere şebekesinin burada düğümlendiğini Hitler'e söylemişlerdi. Moskova alınırsa Sovyetler yalnız en büyük silah kaynaklarını kaybetmekle kalmayacaklar, aynı zamanda askeri birliklerini ve malzemelerini de uzak cephelere gönderemeyecekler, bu yüzden cephelerdeki güçlerini yitirecekler ve çökeceklerdi. O sırada Yüksek Komutanlık mevkiini işgalden eski çavuş generallerin söyledikleri son bir nokta daha vardı: Haber almadan gelen raporlara göre, Rus ordularının büyük bir bölümü bütün güçleriyle başkenti savunmak için Moskova'nın önünde toplanıyorlardı. Bock'un iki kıskacından kurtulan yarım milyonluk Sovyet Ordusu, Almanların başkent üzerine yürüyüşlerini durdurmak için Smolenks'in doğusunda hendekler kazıyordu. 1082 "(Halder, savaştan hemen sonra Müttefikler için hazırladığı raporunda şunlan anlatıyor).8 Rus gücünün ağırlık merkezi bu bakımdan da Merkez Ordulan Grubunun önünde idi ... Genelkurmaya göre harekatın amacı düımanın askeri gücünü yenmek olmalıydı. Bu bakımdan, Merlcez Ordulan Grubunun elinde bulunan bütün kuvvetlerin bir araya getirilerek, Timoçenko kuvvetlerinin yenilmesini, Moskova üstüne yürünmesini, düşman direnmesinin sinir merkezinin ele geçirilmesini ve yeni düşman kuruluşlarının imhasını ilk yapılması gereken acele görev sayıyordu. Mevsimin ilerlemiş olmasından dolayı bu hücumun olabildiğince çabuk uygulanması gerekiyordu. Bu arada Kuzey Orduları Grubu yine eski görevini yapacak, Finlerle irtibat kurmaya çalışacak, Güney rdulan Grubu ise çok güçlü düıman birliklerini üstüne çekmek amacıyla daha doğuya yürüyecekti. Genelkurmayla Yüksek Komutanlık (OKW) arasındaki sözlü tartışmalar babasızlığa uğradıktan sonra Ordu Başkomutanı (Brauchitsch) Hitler'e Genelkurmayın bir muhtırasını sundu." Halder'in güncesinden öğrendiğimize göre, Brauchitsch1 8 Ağustos'ta yaptı bunu. Halder, "bunun etkisi korkunç oldu," diyor. Hitler, aç gözlerini Ukrayna'nın besin kuşağına ve sanayi bölgelerine, Kafkasların ötesindeki Rus petrollerine dikmişli. Bundan başka, Kiev'in ilerisinde Dinyeper'in doğusunda hala dayanan bu yeni ordularını çevirmek fırsatının da eline geçtiğini sanıyordu. Ayrıca Leningrad'ı almak ve kuzeyde Finlerle birleşmek isliyordu. Bu amacı gerçekleştirmek için Merkez Ordular Grubundan isler islemez birçok piyade ve panzer tümeni çekecek, kuzeye ve özellikle güneye gönderecekti. Moskova bekleyebilirdi. Hitler kendisine başkaldıran Genelkurmayına 21 Ağustos'ta yeni bir emir yolladı. Halder bu emri deflerine kelimesi kelimesine geçirmiş: ""Ordunun, doğudaki harekatın devamı konusundaki teklifleri benim düşüncelerime uymamaktadır. Kış gelmeden önce gerçekleştirilmesi gereken iki önemli amaç, Moskova'nın alınması değil, Kırım'ın, Donetz havzasındaki sanayi ve maden kömürü bölgelerinin ele geçirilmesi, Rusların Kafkaslardan gelen petrollerden yoksun bırakılmasıdır. Kuzeydeki amaç Leningrad'ı kuşatmak ve Finlerle birleştirmektir." Güneyde Dinyeper'de inalla direnen ve bu direnmesiyle Hitler'i günlerce şaşırtan Sovyet Beşinci Ordusu tamamıyla imha edilmeli, Ukrayna ve Kırım ile geçirilmeli, Leningrad kuşatmalı ve Finlerle birleşilmeliydi. "Ancak o zaman," diyordu Hiller, "Timoçenko'ya hücum edilmesi ve ordusunun yenilmesi için gereken koşullar yaratılmış olacaktır." "Böylece (diye acı acı yakınıyor Halder, Rus ordularının Moskova önünde kesin bir şekilde yenilmesi amacı, değerli sanayi bölgelerinin ele geçirilmesi ve Rus petrolüne doğru yürünmesi isteğine feda edildi... O sırada Hitler'in kafasına Leningrad'ı ve Stalingrad'ı almak fikri takılmıştı. "Komünizmin bu iki kutsal şehri" düşerse Rusya çöker sanıyordu.
Hitler, askeri dehasını anlamayan Feld-Mareşallariyle Generalerine bir de zılgıt vennek üzere, onlara, Halder'in deyimiyle, bir "karşımuhtıra" gönderdi. (Şu onsekizinci orduya!), Ordu Genelkurmay Başkanı bu muhtiranın "azarlamalar ve suçlamalarla dolu" olduğunu söyli.lyor. Hitler bu muhtırada, Ordu Yüksek Komutanlığında "günü geçmiş kuramların fosilleştirdiği bir sürü kafaların" bulunduğunu iddia ediyordu. Halder ertesi gün güncesinde, "artık dayanılır gibi değil! İşitilmemiş şey! Bu kadar da olmaz!" diye homurdanıyor. B ütün öğleden sonra ve akşam, Feld-Mareşal von Brauchitsch ile beraberdir. Führer'in Ordu Yüksek Komutanlığı ile Genelkunnayın işlerine bumunu sokmasının "kabul edilemeyeceğini" söylüyor. Ordu Başkanı ile kendisinin istifa etmelerini teklif ediyor. Halder, "Brauchitsch reddetti," diyor. "Pratik olmadığını ve hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi." Yumuşak Feld-Mareşal, önce de birkaç kere yaptığı gibi bir zamanların çavuşuna yine boyun eğiyordu. General Guderian ertesi gün, 23 Ağustos"ta, Führer'in karargahına geldiği zaman, Halder, kendisinden Hitler'i bu meşum karanndan vazgeçinnesini rica elli. Sert panzer liderinin böyle bir te�vike aslında ihtiyacı yoktu. Bu sırada Brauchitsch'e rasladı. Ordu Başkomutanı, "Sizin Moskova sorununu Führer'e açmanızı yasaklıyorum. Güney harekatının emri çıkarılmıştır. Şimdi bütün sorun yalnızca bu harekatın nasıl yürütüleceğidir. Tartışma yararsızdır." Böyle olduğu halde Guderian, Hitler'in yanına girince -yanında ne Brauchitsch ne de Halder vardı- aldığı emre itaat etmedi ve Moskova üzerine hemen taruza geçilmesi fikrini bütün gücüyle savundu. 1084 "(Guderian'ın sonradan yazdığına göre) Hitler sözlerimi sonuna kadar hiç kesmeden dinledi. Sonra kendisini başka türlü bir karar almaya götüren nedenleri aynntılarıyla anlaııı. Ukrayna'daki hammaddelerin ve tanmın. savaşın devamı için hayati önemini belirtti. "Sovyeılerin uçakgemileriyle Romanya petrollerine hücum etmelerini önlemek için" Kınm'ın sava�·dışı edilmesi gerektiğini söyledi. Şu kelimeleri kendisinden ilk olarak işitiyordum: "Generallerim savaşın iktisadi yanlan konusunda hiçbir şey bilmiyorlar." ... Kiev'e yapılacak taarruzun, ilk stratejik savaş amacı olması ve bütün harekatın ona göre ayarlanması için kesin emirler vermişti. Burada, sonradan alıştığım bir manzara ile ilk olarak karşılaşıyordum: Bütün odada bulunanlar -Keitel, Jodl ve başkalan- Hitler'in söylediği her sözü başlannı eğerek tasdik etmekteydiler. Ilen savunduğum görüşümde yalnız başıma kalmıştı.
Ama Halder ilk tartışmalarda başını eğmemişti. Guderian, ertesi gün Halder'e rastladığı ve Hitler'e karannı değiştinediğini söylediği zaman, Genelkunnay Başkanının "tam bir moral çöküntüye uğradığını" hayretle gördü. Guderian, Halder'in "bundan sonra tamamiyle haksız birtakım suçlamalara giriştiğini" söyler.* Alman Yüksek Komutanlığında savaşın başındanbcri çıkan en büyük buhrandı bu. Sonra çıkacak buhranlar felaketle sonuçlanacaktı. Guderian'ın panzer birliklerinden alınan takviyeler ve merkez cephesinden çekilen piyade birlikleriyle girişilen güneydeki Rundstent taarruzu, Guderiana'ın dediği gibi, büyük bir taktik zaferdi. Kiev 1 9 Eylül'de düştü -Alman birlikleri aslında Kiev'i 225 kilometre geçmişlerdi- ve ayın yinni altısında Kiev savaşı, Almanların iddialarına göre, 665 bin Rus'un çevrilmesi ve esir alınmasıyla sona erdi. Hitler'e göre bu savaş "dünya tarihinin en büyük savaşı" idi, ama bu kadar büyük bir başarı olduğu halde generallerin bazıları bunun büyük bir stratejik önemi olmadığı kanısındaydılar. Bock'un zırhlı kuvvetlerinden yoksun kalan Merkez Ordu Grubu, Smolensk'in hemen ilerisindeki Desna Nehri boyunda iki aydır bekliyordu. Rusya'nın yollarını balçık çamur haline getiren sonbahar yağmurları neredeyse başlayacaktı. Bundan sonra - kış, soğuk ve kar gelecekti.