Peygamber efendimizin hayatını okumak insanı başka bir boyuta taşıyor. Nasıl olur diyorum. Yani nasıl bir şey olduğunu gerçekten hayal edemiyorum. Allah, hikmeti istediğine verir tabi, veriyor da görüyoruz. Ama layık olmak başka bir şey. Belki ahir zamanın hissettirdiği bir şey bu. Ben. Bakıyorsun off bu ne ilim, maşallah diyeceksin, ama ağzını açıyor , tamam diyorsun gıybet kokuyor. En hafif günah değil mi? Hatta şimdi magazin. Ama gittiği yolda öyle bir şey yok ki? Okuduğu tefsirde yok hadiste yok ne bileyim fıkıhta yok kelamda yok. Hiç bir yerde gıybet küçümsenmemiş. ZiNA değil gıybet!!! Kul hakkı. Ben çok üzülüyorum ya. Bu ilmin böyle harcanması beni çok üzüyor. Ben hocalara hürmet etmek istiyorum. Kur'an-ı Kerim'i beyninde taşıyan bir insan gördüğümde bu ilim yolunun yolcusu demek istiyorum. Ama maalesef bu konuda o kadar çok yanıldım ki. Artık bıraktım. İmtihan dünyasındayız. Efendimizin Miraç hadisesinde alimlerle, bilenlerle ilgili gördükleri beni çok korkutuyor. Her öğrendiğim yeni bilgide titriyorum. Bu nefisle yaşamak beni çok yoruyor. Bazen diyorum seren kızım kıl beş vakit namazını, çekil dağ başına. Kaçmak kanımda, fıtratımda olsa... Efendimizin yolu kutlu bir yol. O layık bir peygamber. Bu çok basit bir tabir biliyorum ama bu kadar ifade edebiliyorum. Günah işlememesi, yanılgılarını da Allah(c.c)'ın hissettirmesiyle hemen düzeltmesi benim aklımın alabileceği bir şey değil ki. Sadece bu kadar değil. İbadette de kimsenin ona yetişmiş olması mümkün değil. Bazı durumların sadece ona farz olması da var tabi. Birini görmeden sevmenin mümkün olduğu tek insan... Şeytan, benimle belki itikadi meselelerden daha çok peygamber efendimiz konusunda uğraşıyor. Ama var ya beni öyle bir halde gördü ki Allah belasını verdi bence.:) Hayatımın en kutlu anı olarak kalabilir. Elhamdülillah. Ben peygamber efendimizi tabii ki çok seviyorum. Bütün kalbimle seviyorum. Hem bir insan olduğu için onu sevmenin nasıl bir şey olacağını da hayal edebiliyorum. Ondan korkmazdım. Çekinmezdim. Gazabını aklıma dahi getirmediğim, şefaatinden bir an bile ümit kesmediğim peygamberimi elbette ki çok seviyorum. Saff suresinde, ﴾2﴿ Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? ﴾3﴿ Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır. mealindeki ayetlere maruz bırakılmamış. Çok çok müthiş bir mesele. 365 günlük bir kitap hazırlamışlar ama tabi benim ne o kadar düzenli bir kafam ne de hayatım var. Mecbur arada derede fırsat buldukça okudum... 19. Gün "Muhammed'im..." dedi usulca. "Her yeni eskir, her yaşayan ölür. Ben de öleceğim, fakat senin gibi tertemiz bir evlat bırakıyorum. Rüyamda bana senin büyük birisi olacağını söylediler. Bunun için çok mutluyum..." (Amine) Miraç Hz Ebubekir: "Siz bunları ondan mı duydunuz?" diye sordu. "Evet" dediler. Ebubekir onlara, "Vallahi o öyle söylüyorsa, bu gerçekten doğrudur, buna şaşırmamalısınız," dedi.

365 Günde Sevgili Peygamberim (ciltli)Nurdan Damla · Timaş Çocuk Yayınları · 2021285 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.