Yazar bu hikayeyi yakın dostu Gabriel Garcia Marguez'e aktarmayı ve konuyu onun kaleme almasını istemiş fakat bu mümkün olmamış.. Bunun üzerine iş başa düşmüş ve kendisi yazmaya karar vermiş.. Anlatıcımız görevi gereği gittiği yurt dışı seyahatinde meşhur bir dalgakıranı görmek ister. Görevlilerin yardımıyla gitti yerde, manzaranın büyüsüne kapılır.. Bu muhteşem manzaraya, harap haldeki Tramp Steamer da ( bir çeşit gemi) dahildir.. Geminin o anda yarattığı duygu öyle kuvvetlidir ki anlatıcımız rüyalarında bile görmeye başlar.. İşin tuhaf tarafı gemiyle daha sonraları çeşitli şehirlerde, ülkelerde bir kaç kez daha karşılaşır ve gemiye olan ilgisi ve bağı daha da güçlenir.. Anlatıcının Tramp Steamer ile son karşılaşmasından sonra bir başka tesadüf daha yaşanır ve çıktığı bir gemi yolculuğunda tanıştığı kaptan Tramp Steamer'ın kaptanı çıkar.. Bu tesadüf ikiliyi çok şaşırtsa da bu ortak nokta kaptanın geminin hikayesini anlatmasına vesile olur.. Anlatıcı ile birlikte biz de merak ettiğimiz geminin hikayesini dinlemeye başlarız.. anlatıcının onu görmesinden itibaren aynı zamanda kaptanın da kendi hikayesinin başlamış olduğunu öğreniriz.. Meğer o harap geminin ardında çetin bir aşk hikayesi yatarmış.. Kaptan Jon ve Lübnanlı Varda'nın Tramp Steamer'a bağlı aşk öyküsü.. Kitabın burdan sonraki kısmı su gibi aktı diyebilirim.. Kitap, hayatın bir noktada buluşturduğu insanların, birbirlerinin hayatından geçip gidivermesini anlatıyor diyebiliriz kanımca.. Ben sevdim, tavsiye ederim.. Herkese keyifli günler bol okumalar dilerim..

Tramp Steamer'ın Son DurağıAlvaro Mutis · Yedi Yayınları · 202221 okunma

·

68 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

özüm okur