Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Salonda küçük bir kalabalık, ellerinde kadeh bir şey içiyorlar. Balkonda üç çift içeriden gramofonda çalınan bir muzikaya ayak uydurmuş dönüyor. Sungur Balta’nın kollarının arasında iriyarı bir kadın var. Kıvırcık saçları başında bir kabile şefinin saçları gibi kabarmış, ötekiler o gün Zehra ile kampa gelen hariciyeli gençler. Biri acı yeşil dekolte fistanlı upuzun bir kadına sarılmış, açık sırtının kemikleri sayılan zayıf bir kadın, saçları başına yapıştırılmış, ensesinde toplanmış, ipince sarı profilinde uzun siyah kirpiklerinin gölgesi ta denizden seçiliyor. Tıpkı sinemalarda olduğu gibi kadınla erkeğin başı birbirine dayanmış... Tıpkı, tıpkı. Kadın arada başını kaldırıyor, erguvan renkli dudakları yine sinema yıldızı gibi erkeğe uzanıyor. Ve omuzları çökük hafif vücut kamptaki gençlere çarpıntı veren nazlı bir ahenkle dönüyor. Kürekler sert darbelerle suyu yarmaya, sandal ışıkların aydınlattığı sularda kayıp gitmeye başladı. Çiftler birbirinden ayrıldı, balkonun parmaklığından denize abandılar. Bir erkek sesi: Kamp gençleri deniz sefası yapıyor, dedi. Zehra’nın nazlı sesi azıcık kısık: Haşim... Haşim... Haşim, diye seslendi.
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.