Gönderi

tenha neresi biliyor musun?
"Şöyle görünmeden gireyim dediğin yerde dedeni görüyorsun, hızlıca bir varıp çıkayım dediğin yerde eline sıra numarası veriyorlar, burada bu müptezellikte beni tanıyan kimse olmaz dediğin yerde önünde amcan duruyor, hep beraber küçümseyip şuralara da rağbet eden var dediğin yerde bütün üniversite arkadaşların birbirini yiyor, dünyayı küçümseyen vaazlardan sonra cemaat dağılınca hocalar ve hafızlar hangi mevlide kim gidecek kavgası yapıyorlar, dünya onlar için ne kadarsa o kadarı paylaşılıyor," diyordu. "O yüzden," diyordu Nazif Bey, "sen Aziz sen gerçekten tenha yere git, tenha neresi biliyor musun, herkesin en çok söylediği yer, mesela alın teri orada emin ol kimse yok, mesela namuslu hayat bak orası ebediyen münhal, hele az aşa razı olunan yer manastırlardan tenha, keşiş bile orada değil, sorsan sebebi vardır inanma.
Sayfa 249 - İletişim Yayınları 3167, Çağdaş Türkçe Edebiyat 558, Birinci Baskı 2022, İstanbul [ISBN-13: 978-975-05-3324-2]Kitabı okudu
··
155 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.