1918’in Kasım ayının ikinci Pazar günü başlayan Kırlangıçlar Gibi Geldiler bir ailenin maruz kaldığı trajediyi üç üyesinin bakış açısından anlatıyor. Ailenin yeni bir çocuğun doğmasını beklediği dönemde tüm dünyası annesi olan bir çocuğun ve ona çocukça bir kıskançlık duyan bedensel engelli abisinin kısıtlı bakış açılarından yaklaşmakta olan İspanyol gribi salgınını, 1. Dünya Savaşı’nın bitimini ve açıkça olmasa da devamlı hissedilen ayrımcılığı evin çalışanları üzerinden gözlemliyoruz. Özellikle küçük kardeş Bunny’nin bölümünü okurken kendimi çocukluğuma dönmüş gibi hissettim. Çocukluğu dair unutulan ayrıntıları hatırlamama yardımcı oldu ve tekrar iyi bir yazarın sağlam bir hafızası olması gerektiğini düşündüm. Romanda yaşanan olaya rağmen hikayeye duyarlı ve sevecen bir hava hakimdi. Severek okuduğum bir kitap oldu.