Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Jose Saramago Okuma Rehberi yaptım kendimce umarım yardımcı olur.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü: İnce bir kitap olduğu için ve eğlenceli de olduğu için bununla başlamanızı öneririm. Ölümlü Nesneler: İçerisinde çok güzel 6 hikaye var. Kopyalanmış Adam: Özellikle kitabın sonu tüyleri diken diken eden cinstendi. Konusu; Tarih öğretmeni olan Tertuliano Maximo Afonso’nun bir filmde kendisine çok benzeyen bir oyuncuyu görmesi üzerine o kişiyi bulma çabasını ve bulduktan sonrasını ki olaylar tam da burada başlayıp gelişmeye başlıyor konu alıyor. Körlük: Muhteşem bir kitaptır. Görmek. Körlüğün devamı kitap bir yerde oraya bağlanacak. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş: Kitap beni adeta büyüledi. Yine oldukça akıcı ve hiç sıkmayan bir kitap. Jose Saramago yine hikaye aralarına girip ufak ufak tebessüm ettiriyor. Bu kitabı okuyunca ölümsüzlük istemezsiniz diye düşünüyorum. Başta bana yazarın ‘‘Körlük’’ kitabını anımsattı ama olaylar daha sonra çok değişti ve farklı bir hikayeye döndü. Kesinlikle ama kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap. Konusuna kısaca değineyim; yılbaşının ertesi günü bilinmeyen bir ülkede hiç kimse ölmez. Ülkede ölüm olmayınca kaos meydana gelir. Daha sonra ise ölüm tekrar ortaya çıkar ve hikaye buradan sonra çok daha farklı şekilde değişip, gelişmeye başlar. Mağara: Etkileyici bir kitaptı, Jose Saramago’ya hayran olmamak elde değil. Kitabı okumaya başladığınız anda sizi içine çekiyor ve hikayedeki aileyle yaşıyorsunuz. Kitabın bize anlatmak istediği mesaj tüketim toplumu olduğumuz, modern yaşamın bizlere özgürlük değil kölelik sunduğu. Bunu da yazar çok güzel bir şekilde anlatmış. Konusu; çömlekçi olan Cipriano Algor, kızı ve merkez denen yerde güvenlik görevlisi olarak çalışan damadı ile birlikte köy evinde yaşıyor. Cipriano Algor bu çömlekçilik işi ile evini geçindirdiği için merkez denen yere (bu merkezi bugünkü ultra lüks siteler gibi düşünebilirsiniz. İçerisinde alışveriş merkezleri, hastaneler vs… olan) çömleklerini satmaya gidiyor ama bir gün yine gittiği zaman artık bu ürünlerin zamana uymadığı için satılmadığı ve bu yüzdende artık alışverişi durduklarını öğreniyor. Olaylar bu şekilde gelişmeye başlıyor ve okurken sizde ailenin bir ferdi gibi hissediyorsunuz. Okumanızı kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim. Filin Yolculuğu: Hikayemiz 16.yy’da geçiyor. Portekiz Kralı 3.Joao kuzeni olan Kutsal Roma - Germen İmparatoru 2.Maximilian’a hediye olarak Süleyman adında fil yollamaya karar verir. Fil terbiyecisi Subhro’nun ve fil Süleyman’ın Lizbon’dan Viyana’ya doğru yolculuğunu okuyoruz. Hikaye ara ara yazar tarafından kesintiye uğruyor. Bunu ya kendi görüşünü dile getirmek için ya da okuyucuyu aydınlatmak, işe biraz mizah katmak için yapıyor. Çatıdaki Pencere: Yazarın aslında ilk yazdığı eserlerinden biri ama zamanında yayınevi bu eseri kaybetmiş. Yıllar sonra yayınevi bu eseri bulup yazarı aramış ama yazar basılmasına karşı çıkmış. Kendisi öldükten sonra bu eser yayınlanabilmiş. Konusu; bir apartmanın sakinlerinin hayatlarına konuk oluyoruz. Her dairede farklı sevinçler, hüzünler, umutsuzluklar ve umutlar var. Yeri geliyor hüzünleniyorsunuz, yeri geliyor siz de mutlu oluyorsunuz, sinirleniyorsunuz. Kitap kolay okunur şekilde yazılmış. Yazım ve imla konusunda yazar kendi tarzıyla yazmamış. Ricardo Reis’in Öldüğü Yıl: Jose Saramago, Fernando Pessoa’nın takma adlarından biri olan Ricardo Reis’e yeniden hayat vermiş. Fernando Pessoa’nın öldüğünü öğrenen Ricardo Reis 16 yıl sonra Portekiz’e geri dönüyor. Ricardo Reis’in hayatının çok kısa ama dolu dolu olan kısmına dahil oluyoruz. Bu süre zarfında sık sık Fernando Pessoa ziyarete geliyor ve sohbetlerini okumak çok keyifliydi. Tabii bir yandan Ricardo Reis’in hayatını okurken bir yandan Avrupa’da faşizm rüzgarları esiyor. Almanya’da Hitler, Portekiz’de Salazar, İspanya’da Franco, İtalya’da Mussolini iktidara gelmeye başlıyor ve yazar bu yaşanan olayları, karışıklıkları, kaosu kendi yorumuyla güzel bir şekilde bize aktarıyor. Kabil: Eğer dini konularda hassassanız pek okumanızı tavsiye etmem. Adem ile Havva’nın yaratılışından, cennetten kovuluşlarından başlıyor. Kabil’in Habil’i neden öldürdüğüne değiniyor ve Kabil’in geçmiş ile gelecek arasında dolaşırken dini bazı olayları Kabil’in gözünden okuduğumuz felsefi bir kitap. Kitapta müstehcen kısımlar var. İsa’ya Göre İncil: Saramago’nun ülkesini terk etmek zorunda kaldığı olaylı kitap. Hristiyanlığın hikayesini Saramago kutsal metinlerdeki sıralamaya uyarak kendi bakış açısıyla yorumlamış. Özellikle Tanrı, Şeytan konuşmaları ve Tanrının adaleti ile ilgili konuşmalar kitabın en güzel kısımlarıydı. Kabil kitabına göre bu kitap daha cesurca yazılmış. Kitap İsa doğmadan önce anne ve babası olan Yusuf ile Meryem’den başlıyor ve İsa’nın gençliğinden peygamberliğine ve infazına kadar gidiyor. Bütün İsimler: Kitap başlarda çok ağır bir şekilde ilerliyor ama bir yerden sonra kendinizi merak içinde kitabı elinizden bırakamayacak bir şekilde buluyorsunuz. Konusu; Nüfus Kayıt Merkez Arşivinde çalışan Don Jose’ nin ünlü kişilerle ilgili gazetelerden koparttığı kupürlerin arasına meçhul bir kadının fişinin karışmasıyla beraber kendisini saplantılı, paranoyak bir şekilde bir bilinmezin peşinde koşarken buluyor. Mızraklar Mızraklar Tüfekler Tüfekler: Jose Saramago’nun üzerinde çalıştığı ama tamamlamaya ömrünün yetmediği son kitabı. İçerisinde güzel çizimler var. Kitap 130 sayfa. Bunun 74 sayfası tamamlanamayan öykü. Geri kalan sayfalar yazarın notları ve ağırlıklı olarak kartellere savaş açıp hayatını kaybeden gazetecileri anma diyebiliriz. Kitap tamamlanabilse çok güzel bir eser daha görecekmişiz. Lizbon Kuşatmasının Tarihi. Baltasar İle Blimunda. Toprağın Uyanışı. Yitik Adanın Öyküsü. Dul. Ressamın Günlüğü: Bilindik Saramago üslubu var kitapta. Yazarın diğer okuduğum kitaplarına göre bu kitap bana biraz daha ağır başladı gibi geldi ama sonradan güzelleşti. Konusu; orta yaşlarında H adında bir ressamın kendini ve hayatı sorgulamasını anlatıyor. Yine Salazar Dönemine de değiniyor. Ayrıca Faşist rejimin olduğu bir dönemde İtalya’da kısa ama güzel bir sanat turuna çıkartıyor yazar. Defterler. Portekiz’e Yolculuk: Yazar yıllar sonra Porkekiz’e dönüyor ve orada bizi seyahate çıkarıyor. Küçük Anılar: İnce bir kitap 130 sayfa kadar. Jose Saramago kendi çocukluk ve gençlik zamanlarıyla ilgili anılarını yazmış. Oldukça güzeldi. Hemen hemen her kitabının nasıl ortaya çıktığı yine bu anılarla ilintili. Heykelden Taşa Nobel Konuşmaları. Belki de Neşe: Şiir kitabı okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz. Umarım yardımcı olur. Keyifli okumalar dilerim. ( Bazı kitapların konusunu tam hatırlayamadığım için yanlarını boş bıraktım. Sadece lezzeti aklımda kalmış.
·
337 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.