Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsan Yüce geçmişine böyle rezil sözler söylemez ayıp!
Profesör burada yine, yayımladığı zaman yankılar uyandıran ve çok düşmanlık çeken makalesindeki tezine dönüyordu. Türkiye'nin burjuvası, tam anlamıyla burjuva olamamıştı çünkü para kazandığı zaman ona yol gösterecek, zevklerini inceltecek ve yaşam kültürü öğretecek bir aristokrasi örneği yoktu önünde. 19. yüzyıl Avrupa romanında yeni yeni para kazanmaya başlayan kaba burjuvaların, soylulara özenerek evlerine piyano aldığı, duvarlarına resimler astığı salonunda edebiyat suareleri düzenleyip tanınmış edip ve şairleri davet ettiği, burada uzun sohbetlere dalındığı, ailenin çocuklara Latince, edebiyat ve piyano dersleri aldırdığı anlatılır. Ama ne yazık ki Türkiye'de para kazanan köylüler, burjuva olamamış ve lümpenlere özenmişlerdi. Rusların, "Rusu kazı, altından Tatar çıkar!" sözü gibi, Türk zenginleri de kazındığında altından köylü çıkıyordu. Altı yüz yıl süren Osmanlı İm-paratorluğu'nda, bir aristokrat sınıf yaratılmamasma özen gösterildiğini biliyordu Profesör. Çünkü bir ailenin egemenliğiydi bu. Kurucusunun adı Osman olduğu için devletin adı da buydu. Eğer büyük dedelerinin adı Ali olsaydı Ali İmparatorluğu diye geçecekti tarihe. Ve kendi karşılarında hiçbir aileyi güçlendirmemek için Türk kızlarıyla bile evlenmemişler; karılarını hep Macaristan, Rusya, İtalya gibi ülkelerden seçmişlerdi. Biraz palazlanan heraileyi yok ediyor, aile liderini idam ettiği yetmiyor gibi bir de Şeyhülislam'dan, "Kanı ve malı helaldir!" diye fetva alıyorlardı. Böylece Cumhuriyet dönemi, Osmanlı'dan bir soylu sınıfı dev-ralamamış, bu da İstanbul 'elit'i denilen, parası bol ama yaşam kültürü bakımından lumpen, acayip bir kesimin doğmasına yol açmıştı. • Bunların erkek çocukları Amerika'da işletme okur ama yazın gittikleri barlarda ya da arkadaş düğünlerinde Kahire dansözleri gibi kalçalarını kıvırarak, göbek atarlardı. Dişi bir hava vardı danslarında; eğilip bükülür, erkek arkadaşlarla kalça tokuşturur ve kan ter içinde sarılıp öpüşürlerdi. Profesör, İstanbul'dan nefret ediyordu.
··
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.