Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tavşan, dışarı fırladığı gibi kırlara koştu. Uzun otlara dalıp bir daha görünmeyeceğini sandım. Ama özgürlüğünü yudum yudum içercesine oturup kulaklarını dikmişti. Uzaktaki ormanlardan tarlalardan başkasının duyamayacağı, anlayamayacağı gürültüler, yine ondan başkasının değerlendiremeyeceği kokular geliyordu. Birden duruşu değişti. Kulakları düştü, tortop oldu. Zıpladı, bıyıkları titredi, ama kaçmadı. Bütün gücümle ıslık çalıp ondaki özgürlük duygusunu yeniden uyandırmaya çalıştım. Ortalıkta dolanıp durmakla yetindi. Sanki birden yaşlanmış, gücünü yitirmiş gibi sürünerek kafesine döndü. Şaşkın şaşkın bakan tavşanların önünden geçip içeri sıçradı. Kapıyı kapamaktan başka yapacak işim kalmamıştı. Gerçek olan kafesini içinde taşıdığıydı tavşanın. Kalbini dönüşünü köstekliyor, kaslarını donduruyordu. Sonbaharda kuruyan yonca yaprağının kokusunu yitirişi gibi güçsüz ve boynu eğikti. Öbür tavşanlardan onu ayıran özgürlük duygusu da uçup gitmişti.
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.