Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

64 syf.
·
Puan vermedi
Rene Magritte’in Sanatı ve “Bu Bir Pipo Değildir” Rene Magritte, 1898 yılında Belçika’da doğmuş ve Gerçeküstücülük (Sürrealizm) akımı kapsamında eserler üretmiştir. Sürrealizm ile ilgili olarak; “Gördüğümüz şekliyle algıladığımız dünyanın bilinçle ilişkiye girerek algılanmasından dolayı ortaya çıkan öz, asıl öz olarak kabul edilmemektedir. Belki bu açıdan fenomenoloji ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkan gerçeküstü sanat anlayışı ile ciddi köprüler kurduğu iddia edilebilir”. Magritte, sanatında kavramsal yapıyı estetik yapıdan üstün tutmuş ve bu bağlamda kendisine sanatçı olarak hitap edilmesinden hoşnutluk duymamıştır. Sanatçı, kendisini resim aracılığı ile iletişim kuran bir düşünür olarak görmektedir. Bu konuda ‘Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları’ kitabının yazarı Elizabeth Lunday şunları belirtmektedir; “Magritte, hemen sonu gelmeyen sürrealist kafe konuşmalarına katıldı, ama otomatik resim çizmek gibi planlanmamış sanatla ilgilenmiyordu; bilinçaltını keşfetmekle de ilgilenmiyordu. Onun yerine, gerçekliği ihlal eden imgeler yaratarak gerçeklik anlayışımızla oynamak istiyordu”. Bu gerçeklik ve imge sorgulamaları sanatçının eserlerinde temel problemi haline gelmiş, bir süre sonra dilsel kullanım ile eserlerini çok daha başka bir konuma yerleştirmiştir. “1920’lerin sonunda Rene Magritte resminde kelimeler ve imgeler arasındaki bağlantıyı keşfe başladı. 1929’da bir reklam için illüstrasyon olabilecek kadar incelikli çizilmiş bir piponun basit betimlemesi olan The Treachery of Images / İmgelerin İhaneti’ni tamamladı. Piponun altında, basit bir el yazısıyla şu kelimeler vardı: “Ceci n’est pas une pipe.” (“Bu bir pipo değildir.”)”. Magritte’ın felsefi açıdan gerçeklik-imge sorgulamaları her zaman sanatında yer bulmuştur. Ancak, bunu dilsel resimsel açıdan yapmaya başlaması Foucault’nun ‘Kelimeler ve Şeyler’ kitabını okumasıyla gerçekleşmiştir. Foucault bu kitabı Diego Velazquez’in ‘Nedimeler’ adlı tablosundan etkilenerek ortaya koymuştur. Magritte ise ‘Kelimeler ve Şeyler’ kitabını okuyarak ‘İmgelerin İhaneti’ adlı eserini ortaya koymuştur. Sanatçının bu resmin yapmasının nedeni Foucault’nun bu kitapta söz ettiği ‘heterotopia’ ( tutarsızlık) kavramıdır. Foucault, heterotopiaların dili gizlice tahrip ettiğini, parçaladığını ve birbirine doladığını, söz dizimini tahrip ettiğinden bahsetmektedir. Ancak, Magritte, bu kavramdan yola çıkarak, bu kavramın tam tersini veren dilsel tutarsızlığı eserinde ortaya koymuştur. Heterotopia kavramına Magritte resimleriyle değinirken, Foucault bu sorgulamaları kelimeleri ile yapmaktadır. Ancak iki sorgulama biçiminde de temel sorun dil meselesidir. Kendi yazdığı kitaptan üretilen bir resmi gören Foucault ise, resim üstüne ‘Bu Bir Pipo Değildir’ adlı kitabını ilgili literatüre kazandırmıştır. Rene Magritte, İmgelerin İhaneti, 1929 Magritte’nin ‘İmgelerin İhaneti’ resminde, arka plansız bir şekilde betimlenmiş bir pipo betimlemesi bulunmaktadır. Gerçekçi bir anlayışla betimlenmiş pipo resminin altında ise, Fransızca olarak ‘Bu Bir Pipo Değildir’ yazmaktadır. Bu yazı, sanat alanında büyük bir çığır açmış, sanatçı izleyiciyi yalnızca izlemenin ötesine taşıyarak sorgulamaya yönlendirmiştir. Magritte’nin burada vermek istediği mesaj, bunun bir pipo olmadığı ve yalnızca piponun bir betimlemesi olduğu yönündedir. Foucault’nun ‘Kelimeler ve Şeyler’ adlı kitabından etkilenerek Magritte’in ‘İmgelerin İhaneti’ resmini yapması üzerine, Foucault bu resimde ortaya koyulan önermeyle aynı isimde olan ‘Bu Bir Pipo Değildir’ adlı kitabını yazmıştır. Magritte, bu sorgulamaların ardından 1966 yılında yine bu sorgulamalarla da ilişkili şekilde 1966 yılında ikinci eseri ‘İki Gizem’i ortaya koymuştur. ‘İki Gizem’ adlı resimde, havada duran bir pipo betimlenmiştir. Ancak bu ikinci resimde bir mekan bulunmakta, ön tarafta ise bir resim şövalesi üstünde pipo resmi olan bir tablo bulunmaktadır. Yine bu tablodaki piponun altında ilk resimdeki ‘Bu bir pipo değildir’ önermesi yazmaktadır. Rene Magritte, İki Gizem. Foucault’nun Benzeyiş ve Andırış Kavramları Bağlamında Rene Magrite Eserleri Foucault, Magrite’in ‘İmgelerin İhaneti’ adlı resmini ‘Bu Bir Pipo Değildir’ adlı kitabında gerçeklik ve imge bağlamında incelemektedir. Bu kitapta yazar sanatçının resmini incelerken benzeyiş ve andırış kavramlarından bahsetmektedir. Bu bağlamda, Foucault’nun ortaya koyduğu benzeyiş ve andırış kavramları incelenecek olursa; “Benzeyiş önüne model aldığı şeyi canlandırmak ister. Yani önündeki şey olmak ister. Ancak andırışta resim önündeki modeli olmamak için direnir. İşte söz konusu tablonun da olmak istediği budur. O, bir resim olarak özgür, hiçbir şeye gönderim yapmayan, hiçbir şeye modeline bile benzemeyen bir şey olmak için çırpınmaktadır”. Foucault, Magritte’in eserlerini bildik ve canlandırıcı olmayan tarzda, benzeyiş ve andırış kavramları bakımından incelemektedir. Teorisyen için benzeyiş bir şeyin kopya edilmesiyken, andırışta temel alınan ile bağlar kopmaktadır. Bu bağlamda, andırışta ortaya çıkan şey kendine özgü bir yapıya sahiptir. Benzeyiş taklittir, andırış ise yorumlamadır. Foucault ve Magritte kopya olan şeyin aslını var ettiğini ileri sürmektedir. Foucault, benzeyiş ve andırış arasındaki farkı yorumlama vurgusuyla birbirinden ayırmış ve bir şeyin özgün olması durumunda yorumlama şansının oluştuğunu, taklit edilen bir şeyin yorumlama şansının olamayacağını belirtmiştir. “Magritte, andırışı benzeyişten ayırmışve birincisini ikincisine karşı kullanmıştır. Benzeyişte bir "model" vardır ve bu kendisinden çıkarılabilecek olan ve gittikçe silikleşen bütün kopyaları düzenle sıralar ve kademeleştirir. Benzeyişin temelinde, buyuran ve sınıflayan bir ilk başvuru noktası vardır. Andırış ise, başları da sonları da olmayan, bir yönde olduğu gibi bir başka yönde de izlenebilen ve hiçbir kademeleşmeye boyun eğmeyen, ama kendilerini küçük farklardan yine küçük farklar arasında üretip duran diziler halinde gelişir. Benzeyiş, egemenliği altında bulunduğu canlandırmaya hizmet eder; andırış ise, kendisini bir uçtan öbür uca geçen yinelenmenin hizmetindedir. Benzeyiş, geri getirmek ve tanıtmakla yükümlü olduğu model olarak kendini ortaya koyar; andırış ise, hayaleti (sureti), benzeyenle benzeyen arasındaki belirsiz ve geri dönebilir bir bağıntı olarak dolaştırır”. Magritte’ın eserlerinde bir şeyin diğer bir şeye benzeme koşulu ikinci şeyin ontik bakımdan birinciden daha gerçek olup olmadığı sorgulamalarını gerçekleştirmektedir. Bu sorgulamadan, kopya olanın var olmasının koşulunun kopyasının yapıldığı şeyin var olması sonucu çıkmaktadır. Aslında sanatçının vurgulamak istediği şey, bir eserin yalnızca bir resim olduğu, başka bir şey olmadığı ve benzeyiş gerçekliğe gömülmüş olan dilden özerk olduğu düşüncesidir. “Şeylere verilen adlar ve temsili görseller, bir andırıştır. Yani andırışın, ‘yinelemenin’ hizmetinde olduğunu söylerken Foucault’nun, onun, o şeyi çağrıştıracak ve ifade edecek olan görsel veya adın o şey için yeni bir tanım ve görsel ortaya koyduğunu kastettiğini çıkarabiliriz. Başka bir değişle, şeyin net bir gerçeği olmadığını söylerken Foucault, o şeye konulan ismin sadece o şeyin özünü andırdığından bahseder. Ve Benzeyişin canlandırdığı şeye hizmet ettiğini söyledikten sonra Magritte’in Aube a l’Antipode (İki ayrı pipo çiziminin bulunduğu tablo) tablosuna dikkat çekerek “Ne neyi canlandırıyor?” diye sorarak canlandırdığı şeyin aslında olmadığına, bir şeyin gerçek tekininolamayacağına dikkat çeker. … adlar ve görseller yalnızca bir işaret parmağı işlevi görür. Ama benzeyişte de o şeyin yukarıda bahsettiğimiz özüne benzer”. Magritte’ın bu resim aracılığı ile dilsel olanı da kullanarak gerçeklik ve imge sorgulamaları aslında kendisinden sonra ortaya çıkacak kavramsal sanatın temelleri olarak da kabul edilmektedir. “Magritte’in bilinen şeylere yeni anlamlar kazandırma ve sıradan nesneleri alışılmadık bir içerikle göstermesinin 1960'lı yıllarda Pop, Minimalist ve Kavramsal Sanata da ilham kaynağı olduğu görülmektedir”. Özellikle kavramsal sanatta, dilsel sorgulamalar ve gerçeklik sorgulamaları temel sanatsal sorgulama biçimlerindendir. Bu bağlamda, araştırma problemi kapsamında dil problematiğinin ne olduğu ve Magritte’in sanatındaki dilsel sorgulamanın amacı irdelenmektedir.
Bu Bir Pipo Değildir
Bu Bir Pipo DeğildirMichel Foucault · Yapı Kredi Yayınları · 20201,281 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.