Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
En büyük kanser zaman.
Hepsi birbirine benziyor. Birini okudum mu, bir olayı yaşadım mı hepsiyle konuşmuşum, yaşamışım gibi oluyor. Eskiden yazarları çok ileri görüşlü sanıyordum. Okudukça, anladıkça, gözlem yeteceğimi geçmiş yaşamları gözlemleyen, aktaran ve geçmişi tıpkı benim gibi dert edinenlerin çabalarını gördükçe işin ileri görüşlülük olmadığını; hayatın tekerrürü olduğunu görüyorum. Dün onlar yaşadı, Bugün ben yaşıyorum, Yarın şimdinin çocukları gününün yetişkini olarak yaşayacak tüm yaşadıklarımızı. Hepimizin tekamülü aynı zincirlerden geçerek oluyormuş. Bunca şeyi neden mi yazdım? Şu cümlenin kuruluş tarihi çok öncesi ama yazılış tarihi 1944. Buyurun bakın ne kadar güncel. - Eh, zelzele oldu ya... Dinleyin siz şimdi rivayetleri... "Efendim, ne olacak? Ahlâk bozuldu, kadınlar açıldı... Mekteplerde ilâhi yerine marş okutuluyor... Allah bu zelzele afetiyle şehri cezalandırıyor." Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal... birçok yazarımız hep ayna olmuş. Toplum temelli yazarlar ve gözlemleri ile edebi kalemlerin birleştire birleştire ses olmuşlar. Bir de ses olsam ne olacak diyenler var. Sanat toplum için değil de sanat için olmalı. İki tarafın olması da bir toplumsal psikoloji. Aynıyız işte, değişmeden. Değirmen, Reşat Nuri Güntekin'in güldürü tarzındaki kısa bir romanıdır. İlk basım tarihi 1944'tür. Reşat Nuri Güntekin’in kaleminden çıkan karakterler okuyana örneklik oluşturmuş hatta hayatını kahramana göre yöneten birçok okuyucusu olmuştur. Özellikle Çalıkuşu Feride’nin yoluna düşmüş bir okurun onun yolundan yürümek isteyen idealist bir öğretmen olmaması mümkün değil gibi bir şey. Öyle etkili öyle kalıcı. Burada da yöneticiler ve halk, toplum ve yapısı, merkez ve taşra diyerek Anadolu’yu özele alarak anlatıyor yazar. Dikkat çeken karakter Kaymakam Bey çerçevesinde gelişse de Doğal Afet Nadya yani kasaba eşrafının verdiği nam-ı ile Kızancıklı Naciye’dir. Bir göbeğin nasıl zelzele yaptığını görüyoruz. Hoş zelzeleler şimdilerde kasetlerle oluyor ya. Halkın olanları takdir-i ilahi diyerek açıklaması, yoksulluğun ve unutulmuşluğun adının kader olarak dillere pelesenk, kalplere inanış olarak ekilmediyse başlayan yozlaşmaları anlatıyor yazar. Bir sıkıntı varsa kader, bir bolluk varsa devlet yaptı. İnsan, kendiyle imtihanını unutup aklına ket vurmayı bir başka ada sığınarak yapar. Ortaya trajı komik bir geçmiş zaman dili çıkarken; anda bir sefalet, cehalet yaşar. Kısaca kitabın konusu Kızancık’ta kaymakam dahil ileri gelenler bir evde toplanıp alem yaparlar. İçkiler, çalgı ve olmazsa olmazları çengi. Bir kadın göbeğinde dünyayı büyüttür gerçekliği ironik bir şekilde işlemiş. Bir kadının göbeğinde dünyayı sallamış yazar. Bu alemin öncesi ve sonrası şeklinde olaylar hiç olmadık yerlere değil, direkt ileri gelenlerle işler nerelere gelir kısmı işlenmiş. Kısa ve etkili bir eser. Filmi de var. 1986’da Şener Şen’in baş rol olarak yer aldığı bir Atıf Yılmaz filmi. Dileyen izleye bilir ama kitap her zaman daha etkilidir. Önce okuyup sonra izledim. Zaman en büyük kanser. Bir yanlışta durdu mu aşması çok zaman alıyor. Keyifli okumalar!
Değirmen
DeğirmenReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 19981,128 okunma
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.