Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tuhaf bir inattı ölüme direnmek. Nasıl olduğunu anlatmaya çalışmıştı bir gece Mehpare'ye. Sabahlara kadar çırpındığı, kâbuslarla uyandığı gecelerin birindeydiler. Daldıktan birkaç saat sonra haykırarak uyanmıştı. "Ört beni, üşüyorum. Ört beni. Ört beni. Üşüyorum." Üzerine yorganlar, battaniyeler yığıyordu kız. "Yaralarınız mı acıyor, parmaklarınız mı sızlıyor beyim, uzatın bana, ovayım ayaklarınızı. Canınız yanıyorsa Mahir Bey'in verdiği damladan içireyim." "Yaralarım değil Mehpare, yüreğim sızlıyor. Anlayamıyorsun, ne yazık ki. Çünkü bilmiyorsun. Tasavvur edemiyorsun. "Anlatın o halde. Ben de sizinle birlikte acı çekeyim. Beyim, anlatın ki içinizden çıksın o hatıralar, benim olsunlar. Ben üzüleyim. Ben üşüyeyim." "Ne kadar anlatsam, yüreğimdeki yarayı göremezsin. İsyanımı anlayamazsın. Arkadaşlarımın donarak öldüğü, aç kurtlara ve Ermeni çetelere yem olduğu o seferden beri, beni acıtan bambaşka bir şeydir Mehpare. Vatan için donaydık, vatan için öleydik gam yemeyecektim. Bizler o karlı dağlara niçin tırmandık, bilir misin? Ruslarla savaşan Almanların hatırı için. Rus kuvvetlerini peşimize düşürelim de, Alman askerleri rahatlasın diye, bir Şark cephesi açması için baskı yapıldı Osmanlı'ya Enver delisi sürdü bizlerı beyaz cehenneme, doksan bin genç adamı, gözünü kırpmadan sürdü dağlara Arap çöllerinden gelenler üzerlerinde incecik kumaştan üniformalarla, bizler ayağımızda kösele postallarla, karın üzerinde günlerce yürüdük Rüzgarda buzdan kalıplara dönmüş kaputlarımızın içinde, kollarımızı kıpırdatamıyorduk. Buz tabutlara konmuş gibiydik Eldivenlerin içinde parmaklarımız önce üşüdü, sonra yandı acıdan, daha sonra hissizleşip dondu. Dövüşemeden, bir kurşun atamadan teker teker dondurdu bizi Öldürdü bizi Enver."
Sayfa 112Kitabı okudu
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.