Jose Saramago’nun Körlük'ünü okuduğumda da her an doktorun karısı gibi, "Ben de kör mü oluyorum" korkusuna kapılarak ama her satırını görerek bitirdiğim romanda herkesin ani bir iyileşme dalgasıyla yeniden görmeye başladığı bir sondan başkası yakışmaz diye düşündüm. Ayırca Körlük’ü okumak, kendi görmediklerinin muhasebesi kadar sana karşı takınılan Körlük’lerin de muhasebesini yaptırıyor. Tıpkı gördüklerinden utanan ve adını, boyunu, yüzünü, şehvetini bile bilmeden o içindeki inanç ve dayanma gücü nedeniyle etkileyen göz doktoru gibi... Okunması gereken kitaplar da her zaman en ön rafta olmalıdır