Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

En çok saldırıya uğrayan padişah!!!
Sultan II. Abdülhamit, devrinde ve sonrasında en çok saldırılan, hakkında en çok iftira üretilen padişahtır... O kadar ki, onun hakkında kafalar hâlâ çok karışıktır. Necip Fazıl'ın "Abdülhamit'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır!" demesi boşuna değildir. Abdülhamit, nefsine hasis, vatanına ve milletine cömert bir padişahtır. Saray masraflarını kısıp, şehzadelerin iç borçlarıyla Sultan Abdülmecid'den kalan bütün dış borçları ödemiş, ülkenin dört bir tarafını mamur hale getirmiş, kimsenin aç ve açıkta kalmamasını sağlamış, büyük eğitim hamleleri gerçekleştirmiş (Türkiye Cumhuriyeti Sultan Abdülhamit'in okullaşma oranına ancak 1954'lerde ulaşabildi), on Türkiye büyüklüğündeki imparatorluğu demiryollarla bir birine bağlamıştır. Abdülhamit, hızla değişen şartların çocuğudur: Bir taarruz ve fetih anlayışını değil, bir müdafaa ve muhafaza dehasının temsilcisidir. Bu yüzden, devrinde yapılan bürokratik yanlışlarla kötü niyetli duruşların tüm faturasını padişaha çıkartmamak lazımdır. Onu tahttan indirenler, din maskesi altinda dine fitnesokan kitapları yaktırmasını çarpıtıp, "din kitaplarını yaktırdığı" yalanını "azli" gerekçesine koydular ama tarih onu daima "dindar bir padişah" olarak selamlaya devam etti. Bazıları Sultan Abdülhamit'in yetiştirdiği insanları göklere çıkarırken, onların yetişmesindeki şeref payını ondan esirgediler. Nesillerin nazarında küçültmeye çalıştılar. Şefkat ve merhametini "zulüm" gibi sundular... Sultan Abdülaziz'in katilleri, Yıldız Mahkemesi'nin kararıyla idama mahkûm edilmişken, padişahtan ise bu kararın tasdiki beklenirken, o idam yerine sürgünü tercih ederek herkesi şaşırttı. Kendisini tahttan indirmek üzere İstanbul üzerine yürüyen "Hareket Ordusu'nu durdurmak için izin isteyen Hassa Ordusu komutanlarına izin vermeyerek, kardeş kavgası görmektense tahtını feda etmeyi yeğleyen bir fedakârdır (Huzuruna çıkıp, "Emredin, onları [Hareket Ordu su'nu] saray kuvvetlerinin en küçük birliğiyle darmadağın edeyim ve komutanlarını zincirleyerek huzurunuza getireyim!" diye ağlayarak yalvaran Tahsin Paşa'ya "Hayır Paşa, ben nefsim için tek damla Müslüman kanının akmasına razı değilim!" demiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.