Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ruh Hakkında
Razi'nin, Allah ve ruh hakkındaki görüşlerine bakalım. Razi beş ezeli mevcut veya düsturdan bahseder: Allah, ruh, zaman, mekan ve madde. Bu beş düstur birlikte mevcuttur ve yaşadığımız dünyayı yaratmak için etkileşimde bulunurlar. Sadece Allah ve ruh zaman ve mekanın ötesindedir ve ruh mad­ di bir şekle bürünme gayretiyle maddeyle kaynaştığında maddi alem harekete geçirilir. Razi'nin ruh kavramı Platoncu özellik­ tedir. Ona göre ruh bir ihtiras kaynağı ve maddeyle birleşme tutkusudur. Tutkulu bir ruhun maddeyle kaynaşması, dünyada karışıklık ve düzensizliğe yol açar. Allah'tan bu kaosa nizam ver­ mesi ve ruha maddenin asıl vatanı olmadığı şuurunu vererek onu tenvir etmesi beklenir. Allah ruhun hata yapmasına müsaade et­ miştir ve bunun sebebi de Allah değildir, çünkü bilgi tecrübeyle elde edilir. Ruhun nihai hedefi, bütün ruhların toplandığı ruhlar alemine dönmektir ve bu da ancak Allah'ın fazlıyla gerçekleşir. Allah insanı yaratıp nefsinin tutkularıyla baş etmesi için ona akıl kuvvesini (felsefe) vermiştir. Bu durumda elimizde şunlar vardır: Duygusal olan ve maddi lezzetler isteyen ruh (veya nefis); duygu ve tutkuyla mücadele eden akıl. Ruhlar maddi alemin lezzetleri içinde kaldıkça bir dizi tenasüh yaşayıp buradan çıkamayacaktır. Her ne kadar Razi, Allah ve ruh hakkında yazsa da gele­ neksel Müslümanlar, onun kozmolojik tasvirlerinden epey ra- Roy Jackson 75 hatsızlık duyar. Birincisi, beş ezeli varlık, tevhit anlayışıyla çelişir. Sadece Allah ve ruh zaman ve mekanla kayıtlı değildir fikri bile, Platoncu bir dualizmi öne sürerek, bir yerine iki varlıktan bah­ seder. İkincisi, önemli bir tartışma konusu olan ruh kavramıdır. Burada Razi, ruhun tenasühünü kabul ederek yine Platoncu etki altında olduğunu gösterir. Tenasüh, İslami naslarda bulunması mümkün olmayan bir görüştür. Razi'nin felsefi dışa vurumları her zaman o kadar karma­ şık değildir. Pratik olarak, ahlaki hayatın inşa şartlarıyla meşgul oldu. Bu noktada Razi daha çok Epikürcü felsefeden etkilen­ miş görünmektedir. Epikür (MÖ 341-270), Epikürcülük oku­ lunu kuran Yunan filozofudur. Ampirik yöntemi vurgulayan Razi, onu takip etmiştir: Fiziki tecrübeler olmadan kimse bir şeye inanmamalıdır. Razi, aşırılıklardan ziyade ılımlı bir hayat tarzıyla hayatın lezzetinin elde edilebileceği söylerken Epikürcü olduğunu göstermektedir. Hep şehvetine öncelik veren, onu besleyip büyüten, öyle bir noktaya ulaşır ki ya artık lezzet alamaz veya onları terk edemez hale gelir. Kadınlara, içkiye, müziğe düşkün olanlar, bunlara düşkün olmayanların hoşlandıkları şeylerden hoş­ lanmazlar. (Kraus 1973: 22, 23) Razi haz bağımlılığını eleştirirdi, ancak ılımlı bir hazzın önemini de inkar etmezdi. Hazzı inkar etmenin zararlı olabile­ ceğini düşünürdü. Bu açıdan Razi, orta yolu veya itidali destekle­ mesiyle Aristo'nun ahlak anlayışına yaklaşır. Platon da lezzetler peşindeki bir hayatın kaçınılmaz olarak tatminsizlik ve zilletle sonuçlanacağını düşünür ve ruhun akli boyutunun, bu tutkuları gemlemesi gerektiğine inanır. En güçlü ve bu yüzden en tehlikeli ihtiras, insanı esir alan aşktır. Aşıklar ilişkilerinde bazen endişe ve maraz gibi menfi hisler yaşarlar. Aşkları karşılık görmezse, nevroz ve cinnet haline düşebilirler. Bu hali önlemek için Razi, 76 Doğuşundan Günümüze İslam Felsefesi sevilen kişinin kaybedildiğini hayal etmeyi tavsiye eder, böylelik­ le bir ayrılık veya ölümle hayal kırıklığı yaşamanın önüne geçilir. Başka bir seçenek de tutkuların akılla dengede tutulmasıdır, an­ cak Razi bunun ne kadar zor olacağını fark etmiştir. Razi, insan olmanın manası ve insanın hayatı nasıl yaşayaca­ ğıyla, modern terminoloji ve refah içinde nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğiyle yakından ilgilendi; ancak ironik bir şekilde, kendisi de aşırılıklardan muzdarip oldu. Yukarıdaki iktibas, Razi'nin entelek­ tüellik saplantısına işaret ederken, Razi bir özeleştiride bulunur ve böyle bir saplantının insanın hem beden hem de zihin sağlığı için kötü olduğunu kabul eder. Razi'ye göre cinsel arzu, kontrol edil­ mediği takdirde belki de en ciddi kötülüktür. İnsanlara endişe ve keder veren başka bir hal de ölüm korkusudur. Epikürcü anlayışı takip eden Razi, ölümün korkulacak bir şey olmadığını, ölümde bir acı yaşanmadığını öne sürer. Razi ahiret hayatının olabileceği düşüncesini tamamen göz ardı etmemiştir. Böyle bir durumda, şe­ riatın hükümlerine göre yaşayanların endişeye kapılmasına gerek yoktur, zira daha iyi bir yere gitmeyi ümit edebilirler. Ancak bu günahkarlar için pek teselli verici değildir! Daha fazla bilgi için Adamson, P. (2007),Al-Kindi, GreatMedieval7hinkers, Ox­ ford: Oxford University Press. Vasalou, S. (2008),MoralAgentsand7heirDeserts:7he Charac­ ter ofMu'tazilite Ethics, Princeton, NJ: Princeton University Press. Watt, W.M. (2008), Islamic Philosophy and 7heology, Pisca­ taway, NJ: Aldine Transaction.
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.