Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yalnızlığı Tadında Bırakın :)
Nasıl yazılırdı o bin yıllık dizeler, yalnızlık olmasaydı... :) Ama haddini aşan her şey gibi, yalnızlık da ölümcül bir şeye dönüşüyor... Sosyal izolasyon ve yalnızlık, tüm nedenlere bağlı ölüm riskini belirgin olarak artırıyor. Özetle yalnızlık; Hipotalamus, hipofiz, adrenal aks uyarımını ve glukokortikoid salınımını sürekli artırıyor. Bu ne demek? Fizyolojik stres faktörü negatif etkiler yaratıyor ve buna psikolojik stres eşlik ediyor... Bununla birlikte sosyal izolasyon, demans ve depresyon riskini ciddi şekilde tetikliyor. Tıbbi bakımın uygulanamayışı da ayrı bir faktör. Tüm bu uyarılar karşısında şöyle bir savunma geliştirilebilir; sosyal ortamlarda da yalnızlığı iliklerine kadar duyumsayan insanlar var... Var elbette, hattâ yalnızlığın da insan sayısı kadar çeşidi var... Fakat burada sözü edilen, kalabalıklar arasında yalnız olma ya da bizi duymayan, anlamayan insanlar arasında yaşadığımız trajik çatışmalarla ilgili değil... Fizyolojik bir yıkımdan bahsediliyor. Bozulan psikosomatik dengeden... Yalnızlığa methiyeler dizdiren düşünürlerin ve şairlerin kastettiği izole bir yaşam değil, kendini bulma yolculuğudur... Bu ise bambaşka bir konudur. Yalnız olma kabiliyeti muazzam bir serüvendir... Mutasavvıflar insanı kendi başına bir aleme benzetirler, bu alemin seması(gökyüzü) insanın aklı, arzı (yeryüzü) ise cismidir... Kalbi de deryasıdır. Bu izahlarla yalnızlık apayrı bir derinliğe götürür bizleri... ... İlgili makaleden daha detaylı bilgi edinilebilir... nature.com/articles/s41562...
·
328 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.