2,5 milyar insan şu an neye inaniyor?
Baştan belirtelim Hristiyanlık da tıpkı İslam gibi kutsal bir dindir. Ve hangi dine inanırsak inanalım yaratıcıya tapılmadan önce saygıya seviye inanalım. Bir insanın herhangi bir görüşüne saygı duymayı tüm fikirlerinizin önüne almayı bilelim.
''Ne mutlu onun örgütlerine uyanlara,bütün yüreği ile ona yönelenlere.'' Mezmurlar 119 2
İslam'ın kitabı olan Kuran-ı Kerim'de de buna benzer bir çok ayete ulaşabiliyoruz. Belirtelim müslümanlar İncil'in baştan sona değiştiğine inanmazlar. O yüzden İncil'i okumak ve düşünmek toplumda anlatıldığı gibi ayıp değildir. Zira ayette ”Size DÜŞÜNECEK kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?” diyerek düşünmenin sorgulamanın açık olduğunu belirtiyor. Burada karmaşa Kur'an-ı Kerim'in değişmediğine nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz dediklerinde çıkıyor. Ancak şimdilik konu bu değil.
Peki ya Hristiyanlar kur'an-ı Kerim'i kabul ediyor mu? Aslında Hristiyanlar Tevrat, Zebur ve İncil'i birbirini tamamlayan parçalar olarak görüyor. Bir yapbozun üç parçası teker teker ayrı dinlere bölünüyor. Onların inancına göre Kur'an bu yapbozda yeri olmayan bir kitap. “Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.'' matta 5 17
Aktarılana göre,
Zebur, Yahudi topluluğuna indirilmiş onlara göre hak olan dini kitapların ikincisidir. Ancak Zebur değiştirilmiş ve toplumu yanlış yönlendirmelere sebep olunmuştur. Peşinden Hz. İsa Allah'ın emirlerini dünyaya duyurmak için görevlendirilmiştir. Yeni bir dönem başlamış da olsa anlatılanlar hala aynıdır. Ancak İsa'ya ve dinine saygısı olmayan din adamları Hz. İsa'yı çarmıhta öldürmüşlerdir.
Yukarıda anlatılanlar İslam dininde kabul edilmeyen bir inanıştır. İslam Hz. İsa'nın çarmıhta idam edilmediğini onun yerine başka birisinin öldürüldüğünü anlatmıştır.
"Oysa onu öldürmediler ve asmadılar, fakat onlara öyle göründü. Ayrılığa düştükleri şeyde doğrusu şüphededirler, bu husustaki bilgileri ancak sanıya uymaktan ibarettir, kesin olarak onu öldürmediler, bilakis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.''(nisa suresi)
Ancak hristiyanlar bu olayı reddeder.
Kur'an tek bir kişiye inmiştir. Ancak diğer kitaplarda bu durum geçerli değildir. İletilene göre İncil'i ilk yazmaya başlayan Hz.İsa'nın öğrencileri olacaktır. Hz.İsa'nın ölümünden sonra da Pavlus adında bir din adamının da din üzerine yazdığı mektuplar İncil de yer alır. Kur'an bu konumda diğer kitaplardan ayrılır. Tek seferde ve tek kişiye inmiştir. Bu yüzden özellikle tevratta peşinden de İncil de tezatlık epey fazla. Bu konuda tevrat için anlatılacak tek bir şey yok.
İki ihtimal üzerinde durabiliriz.
1) Tevrat hiç değişmediyse ve bu tanrının kitabı olarak kabul etsek de Tevrat içindeki çıkmazlar bir noktadan sonra normal sayılabilir. Zira İncil'in genelinde ve Kur'an da anlatıldığı gibi bir tanrı figürü yoktur. Tevratta ki Tanrı profili biraz daha pasif bir karakter şeklinde yazılmıştır. Bu konuda ateist ve müslüman olan için bir sorun elbette yok ateist yok sayiyor müslüman zaten değişmiş diyebiliyor. Ama tevratta ki bu profil insanı düşündürüyor. Anlatılan yaratıcı her şeyden daralan birisi gibi. Dinler tarihine baktığımız da tanrının yardımcıları bulunuyor. Bu İslam için melekler iken bazı dinler de ismi değişmiş gibi düşünebiliriz. Tevratta tanrı dünya üzerindeki haberleri adeta yardımcılarından alıyor. Tevrat'ta Nuh tufanı sebebi de bu olarak gösteriliyor. Tanrı yeryüzündeki bu işleyişi yeniden başlatmak için tufanı öne sürüyor.
2) Tevrat tek bir kitap değil. Birçok peygamber ve birçok din adamınca yazılmış metinlerin bir araya toplanmasıyla oluşmuş. Yüksek ihtimal bu metinlerin bir araya toplanmasına ciddi sorunlar çıkmış. Çünkü meydana gelmiş bir olayı herkes kendi penceresinden anlatmış. Son durumda da okurken binbir çelişkiye maruz kalmanıza sebep olacak metinler ayetler bulunuyor. Tevrat ilahi bir kitap olarak kabul ettiğimizde bunun yanı sıra tarihi bir kitap olarak da kabul edebiliriz. Çünkü kronolojik sıralama var. Şu dönemde şu peygamber bilmem ne savaşına katıldı gibi ögeler bulunuyor. İşte bu tarihi olayları bu kadar net vermesinden dolayı kontrol edilebilir oluyo. Bazı noktalarda tarihi anlamda da sıkıntılar çıktığını söyleyebiliriz.
Bazı kaynaklarda İncil'in de tek bir seferde indiği iddia edilse de bu doğru değildir. İncil'i incelediğimiz vakit tam 27 tane kitabın bir araya gelmesinden oluştuğunu söyleyebiliriz. Ancak İncil'i oluşturan 4 büyük kitap vardır. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna. Bu dört isimde aslında Hz.İsa'nın havarileridir. Belirtmek isterim ki İncil aslında Hz. İsa için biyografi kitabı bile denilebilir. Çünkü kitap başlı başına Hz. İsa'yı baz alır. Aslında Hristiyanlar için çok fazla İncil var. Ama tek bir kitaba inanılıyor. Bu da düzenlendirilmiş ve onaylanmiş İncil. Ancak tüm bu İncil'ler arasında tek bir ortay payda buluyoruz.
Hz. İsa'nın ölümü.
Yazılmış onca İncil'in peşinden bu ileti var. Hz. İsa inanan kişilerin,insanlığın günahlarını sırtına almış ve bu uğurda öldürülmüş olarak geçiyor. ( Öncesinde oluşmuş olan üstün ırk meslesi de bu anlatımın sonunda bir daha gündeme gelmeyecektir. Çünkü herkesin eşit olduğu bir inanç oluşmuştur. Daha doğrusu herkes üstün ırk olabilir.)
Eklemeden olmaz, İncil Hz. İsa'nın yeniden dirildigini söyler.
Özetle Hz. İsa kendi istedi ile çarmıhta öldürülür. Üç gün sonra yeniden dirilir. Ve der ki: "Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin.'' (Matta)
Bu uyarının ardından din adamları gittikleri yerlerde Hz.İsa'yı anlatırlar. Bu anlatmışların not edilmesiyle ve toplanması ile İncil meydana gelir.
Tevratta olduğu gibi kısasa kısas kanunu İncil de yoktur. İncil kibarlığı ve insancıl olmayı iletir. Tıpkı ilk müslümanlar gibi ilk Hristiyanlar da çok ciddi zorluklarla baş başa kalmışlardır.
--
Şu an inanılan İncil dediğim gibi 27 kitabın bir araya gelmesiyle oluştu. Peki ya o kadar metin arasında neden sadece 27 kitap? Hz İsa ölümünden belki de asırlar sonrasında Hristiyanların sayısı çok ciddi anlamda arttı. Siyasete de karışan din birçok şeyi beraberinde getirdi. Onlarca din adamının katıldığı İznik Konsilinde İncil'e ait birçok şey tartışıldı. Bütün bunları teker teker girmek çok uzun olur.(Bazılarına şu an ulaşamıyoruz. Çünkü çok eski kaynaklar.)Ama özetlersek,
"Bu arada, mübarek umudumuzun gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz." (Titus 2 13)
Geçtiği gibi İsa tanrı kabul edilir. ( Baba- oğul-kutsal ruh)
Kutsal ruh anlayışı için yapılan tartışma sonucunda da kutsal ruhun da tanrı olduğuna karar verildi. (Kutsal ruh meselesini şu şekilde daha rahat kavrayabiliriz. Kur'an da geçen ''ol dedi ve oldu'' da ki olmak bir güçtür. Bu güç kutsal ruhtur diye aklımızda daha rahat somutlaşabilir.)
Hristiyanlar tek Tanrı'ya inanırlar ama tek olan Tanrı'nın; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'u içerdiğine inanırlar.
Ve birçok kararın sonucunda bu kararların içinde barındırdığı kitaplar bir araya getirilmiş var olan ve şu an inanılan incil oluşturulmuştur denilebilir.
Tevrat ve İncil konu olarak farklı demiştik. İkisini de bölerek eski ve yeni ahit oluştulmuştur.
Din adamları tarih boyunca çok defa bir araya gelmiş ve incil'de tevrat'ta oynamalar yapmışlardır. Bu kadar rahat oynama yapmalarına sebep olacak inanışta islamiyetteki şeyh hristiyanlıktaki Aziz anlayışıdır. Ancak Aziz anlayışı biraz daha farklıdır. Yaratıcıdan vahiy aldıklarına inanırlar ve bu şekilde değişiklik yapma yetkilerini kendilerinde bulurlar. Ancak bu tür durumlar biraz da devletin işleyişine göre kararlaştırılmıştır.
Sonuç olarak bir din ortaya çıkmış ve insanlar bu uğurda yıllarca savaşmış kan dökmüştür. Oysa asıl inanç önce sevgi ve saygıdır. Ahlaktır. Din kişinin kendi özgürlüğüdür. Yeterki insan olalım.
İncil'in ilk emri Sev.
Tevrat'ın ilk emri Yaşat.
Kur'an ilk emri Oku.
Ne okuduk ne sevdik ne de yaşattık.
