Bukowski külliyatı'nın büyük bir kısmını okuyan biri olarak en iyi romanı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yazarın ilk romanı. Edebi hayatına çoğu edebiyatçı gibi şiir yazarak başladı. İlk şiirlerinin daha çok beğenildiğini lakin yaşlandıkça daha iyi yazdığını kendi de söylüyor. Kesinlikle katılıyorum.
Bu eseri yazarken yanılmıyorsam 21 gün içinde 240 şişe bira, 20 şişe viski ve 14 şişe şarap eşliğinde tamamladı. İleri seviyede bir alkolik ve alkolü bırakmaya da kararı yok. Postane'de bir gün mektupları tasnif ederken tütününün külü mektupları tutuşturuyor. O günden sonra postanede tütün ürünleri yasaklanıyor. "Ben Bukowski, tek başıma bir şeyleri değiştirmiştim" Sefil bir işte çalışan herkes bu kitabı iliklerinde hissedecektir. Bukowski'nin kalemi çok basit dursa da hayatla ilgili çok önemli tespitlerde bulunur. Severim...