Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Anarşist Banker ve Şeytanın Saati, Fernando Pessoa’nın iki farklı eseri. Önce Anarşist Banker’i inceyeleyeceğim. Bir yemek masasında geçen iki kişi arasında ki sohbete tanık oluyoruz. 20-21 yaşlarında anarşist ve tüccar olan banker, arkadaşının “geçen gün birileri bana anarşist olduğunu söyledi” sözüne karşılık “eskiden değil hâlâ öyleyim” şeklinde konuşmaları başlıyor. Karşılıklı soru cevap şeklinde arkadaşı bankerin düşüncelerini merak ediyor ve sorguluyor. Banker, doğanın adaletsizliklerine karşı elden bir şey gelmediğini ama toplumdan ve onun teamüllerinden kaynaklanan adaletsizliklere karşı savaşabileceğimiz düşüncesinde. Bir insanın doğuştan gelen yeteneği, gücü ve enerjisi nedeniyle bizden daha üstün olduğunu kabul edebiliriz ama anne karnından çıktığı andan itibaren ona sunulan, tamamen şans eseri elde ettiği zenginlik, toplumsal konum ve elverişli koşullar nedeniyle bizden üstün olduğunu kabul edip etmemiz konusunda bizi düşündürüyor. Eğer doğal bir toplum mümkünse anarşist ya da özgür bir toplum var olabilir ya da olmalıdır çünkü tamamen doğal olan tek toplum şekli budur. Dünyada ki en büyük kötülükler doğal gerçekliklere yapışan dinden aileye, paradan devlete de kadar uzanan tüm toplumsal uzlaşma ve kurgulardır.(syf.13) Doğal olarak konuşmak, koca olmak, zengin ya da fakir olmak, Portekizli ya da İngiliz olmak için doğmayız. Bizi tanımlayan tüm bu şeyler toplumsal kurgulardır. Yani anarşist banker sadece özgürlüğü istiyor. Kendisi ve diğerleri için sadece özgürlük. Tüm insanlık için özgürlük. Toplumsal kurguların ve baskıların etkisinden olmadan bir yaşam. Çok farklı bir bakış açısı sunuyor açıkcası. Önemli olan zorbalık yaratmak değildir, yeni bir zorbalık yaratmamaktır. Anarşistlerinde birlikte olduklarında birbirleri üzerinde söz sahibi olmaları öyle bir zorbalık yaratırlar ki toplumsal kurguların çok dışında olur. İşte bu zorbalık ‘yeni’ bir zorbalıktır. Banker ise sadece özgürlüğü yaratmak istemektedir. İnsanı özgür kılan bir özgürlük ama yalnızca özgürleştirebileceği kişiyi özgürleştirdi.(syf.47) Doğal niteliklerin gösterdiği kalıtımsal sapma, bazı insanlarda öyle derinlerdir ki onların kişiliklerini etkiler. Onlar köle, doğuştan köle olmak için doğmuştur ve kendilerini özgür bırakacak herhangi bir çabadan yoksundur bu durumda. Bir insan köle olmak için doğmuşsa, doğasına aykırı olan özgürlük ona bir zorbalık gibi gelecektir, düşüncesinde banker fakat ben burada ona katılmıyorum çünkü Aristoteles’e göre de kölelik içinde doğan her insan kölelik için dünyaya gelir, köleler zincirler içinde her şeyi, hatta onlardan kurtulma isteğini bile yitirirler. Fakat bir kölenin oğlu da kendisi gibi köle doğar demek, insan olarak doğmadığını ileri sürmektir. Bu köle bir ailede doğan o bebeğin elinden her türlü hakkını almak demektir hatta köle olmama hakkını bile almak demektir bence. Şeytanın Saati ise: Pessoa uzmanlarından Teresa Rita Lopes, Biblioteca Nacional de Lisboa’nın himayesinde bulunan el yazılarını, notları, daktilo yazılarını ve defterleri araştırdıktan sonra, Şeytanın Saati’nin başka bir sonu olabileceğini gösteren, Pessoa tarafından el yazısıyla yazılmış bir sayfa bulmuştur. Teresa Rita Lopes, Pessoa’nın bu sayfayı hikâyesinde asıl son olarak kullanmak istediği görüşündedir. Pessoa bu eseri numaralandırmadan farklı kâğıtlara not almıştır, ölümünden yıllar sonra araştırmacılar ve uzmanlar tarafından bulunarak bir sıraya konulmuştur, bu nedenle de Pessoa’nın kitaba uygun gördüğü sonun ne olduğunu tam olarak bilmemiz olası değildir.(syf.77) Maria’nın balo çıkışı balodakilerin evinin sokağına kadar bırakması ile başlıyor. Kocasıyla küçük bir sohbet edip yatmaya giden Maria şeytan olduğunu söyleyen kişi ya da hayali kişiyle içsel bir konuşma yaşamakta. Ve onun şeytan olduğunu öğrenince hafif bir ürküyor.
Anarşist Banker ve Şeytanın Saati
Anarşist Banker ve Şeytanın SaatiFernando Pessoa · Sia Kitap · 202284 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.