Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Rasim Özdenören ve Mustafa Kutlu Hikayelerinde "yol metaforu"
Bu satırlarda genel incelemelerin biraz dışına çıkıp (bunu yaparak belki de büyük bir kusur işlemenin bilinciyle titreyen kelimelerle) tek bir kitaptan değil son okuduğum iki kitabı
Ansızın Yola Çıkmak
Ansızın Yola Çıkmak
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizde
birlikte incelemek,daha doğrusu bir fikir kaydı tutmak istedim.Umarım herkes için hoş bir soluk olur.
Yolcu ve Burjuva
Yolcu ve Burjuva
incelemesinin giriş kısmında beni bu kadar heyecanlandıracağından habersiz söz gelimi kullandığım ifade; "yol metaforu" bağlamında bu kitaplardan bulduğum gelişmeye muhtaç fikir nüanslarıni sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında böyle bir şeye başlarken -yol -yolcu ve -metafor kelimelerini derinden incelemek gerekir fakat sözü bu kadar yormamak ve büyük bir birikimim olmayan konuyu da daha fazla zedelememek için bu arzudan vazgeçiyor, eğer bu satırları okuyan dil bilgisiyle yakından ilgili olanlar varsa burayı onlara devrediyorum. Ve başlayalım... Ansızın yola çıkmak ,günahın utancını hisseden/hissettiren bir karakterle başlıyor. Kitabın düşüş ve savruluş haliyle başlaması bizim yolculuklarımızın da hep bir düşüşle başlıyor olduğunu hatırlattı. Kendi hikayemizin tâ başına döndüğümüzde de Adem a.s'ın dünyaya düşüşü ile başlayan bir yolculuk... Bu durumu Yoksulluk İçimizde satırlarında Engin karakterinde de görüyoruz belki ilk düşüşü değildi fakat Süheylânin reddi ile kumsalda ki yürüyüş ve hayatı gözden geçiriş, bir düşüşün vesilesiydi. İsmet Özel'in dediği gibi "düşmeseydik,düşünmeyecektik." Düşmeseydik yola koyulamayacaktık. Yani yol belki de; doğumla değil düşüşle başlar. Evet düşüş ve düşünüşle başlayan yol tek çizgi üzerinde ilerlemiyor Ansızın yola çıkmak /"İçi Dışı" adlı öyküde bize bu yolculuktaki iç karışıklığın dışa vurmuş halini yansıtıyor.Devaminda gelen öykülerde de O kabz halini o bulantı,bulanıklık ve arayış hâlini gecenin karanlığında o satırlarda bulmak o sıkıntıyı yeniden hissettiriyor. Aynı hali Kuyu kitabında Yusuf karakterinde hissettiştim.Nereye varacağını bilmeden kendi aynası olma yolunda bir çarpıntı....Med-cezir..Ve Gül yetiştiren adam .....orda da burukca yansıyordu bu hal. İkinci kitabımızda Süheyla karakteride işten ayrılıp yeni hayatına doğru yürürken duyduğu o sıkıntı ve yükselen ezan sesi.... Ezan sesi ve yürüyüşün/arayışın sıkıntılı süreçlerine değinmişken, Rasûlullah Aleyhisselam'ın hadiste "ağacın altında dinlenen" ifadesi ve bu kitaplarda gördüğüm huzur dolu "ev" betimlerini de göz önüne sermek isterim. Mustafa Kutlu "Uzun Hikâye" kitabında o duygusal satırların arasında "Bacası mutlulukla tüten ev" betimlemesini kullanmıştı ne zaman aklıma gelse tebessüm ederim. Yoksulluk içimizde kitabında da "Kaldırım taşları yumuşak, gök masmavi, insanlar güleç, kandilli sırtlarında bir ev, ıhlamurlar açılmış her yerde sevinç" Rasim Özdenören ise evi hep dönülmesi/geç kalınmaması gereken bir durak olarak kullanmış. Hepimizin var değil mi böyle evleri,bulunduğumuz belki yaşadığımız yerden çok uzakta kimsenin keşfetmediği bir mescidin köşesi,bir dostun dizinin dibi yada bir kitabın satırları....bize ızdıraplarımızı unutturan gönül bacalarımızda sürûr tüttüren.... Belki konuşacak çok ortak nokta var fakat sözü daha da uzatmadan yolun sonuna gelelim Ansızın Yola Çıkmak son öyküsünde ölmüş nişanlısının iskeletini kendi bedeninde/ ruhunda birleştiren bir karakterle bitirdi sözü. Bu demek midir ki, yol doğumla başlamadığı gibi ölümle de bitmez... Ölmeden önce ölmek ,ölümle bütünleşip menzili maksuda,O'na varmakla mı nihayete erer...¿ Buraya kadar sabırla okuyan olur mu bilmem olduysa ve bana "peki, sonuç" diyorsa. Bu bağlamdan nasıl bir sonuç çıkar bende bilmiyorum.Bulmak değil aramak zevki belkide şuan hissettiğim. Fakat şunu da eklemek isterim ki yanlız olmamak ve bunu iki usta kalemden seyrediyor olmak büyük bir huzur. Hepimiz farklı bedenlerde/ruhlarda aynı sancıları farklı yansimalarla yaşıyoruz Aynı yolu yürüdüğümüzü sandığımız yol arkadaslarımızla bile farklı yol hikayeleri biriktiryoruz Öyleyse sancı içinde kıvranan ruhlarımızla Yol derdiyle eskiyen muhattabımıza sunduğumuz sebepsiz bir çatık kaş,şuursuz bir söylemle onun evini,umudunu elinden alıyor olabiliriz. Bunu yapmayalım demek çok basit ve belki olanaksızdır fakat bu merhameti yüreğimizden hiç eksik etmeyelim. Sevgili okurlar, attığınız her adım size binbir renkli çiçekler devşirtsin yolculuğunuz huzurun seyrine ersin. Hak menzile ayarlanmış,rotası doğruluktan saşmayan yolculuklar dilerim. Kusurumuz olduysa affola.
Ansızın Yola Çıkmak
Ansızın Yola ÇıkmakRasim Özdenören · İz Yayınları · 0941 okunma
·
369 görüntüleme
Kâmile okurunun profil resmi
Çok dağınık fikirler ve belki de kitapları bağlamından uzaklaştirmiş olabilirim bu sebeple af buyurmanızı bunların yansıma olduğunu doğruluk payı olduğu kadar yanılma ihtimalinin de var olduğunu kabul ediyorum. Her türlü fikir eklemesine açık olduğunu söylemek isterim 🫣🫣
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
elif okurunun profil resmi
Bu fevkalade incelemeyi yeni okuyor olmanın hüznündeyim.. fakat öylesine doyurucu, etkileyici yazılmış ki yarına kadar başlamadan kendimi nasıl tutacağımı düşünmüyor değilim.. Ellerine, kalemine sağlık güzel hanımefendi.
Kâmile okurunun profil resmi
Bu nasıl guzel bir yorum böyleeee :) Çok teşekkür ederim beğenmene çok sevindim🌹
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.