Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Rönesans döneminde Natüralizm.
Rönesans’ta  yeniden  canlandırılan  Antik  Yunan  felsefe okulları,  sadece  Platonculuk, skolastik unsurlarından arındırılmış Aristotelesçilik ve Şüphecilik değildi. Stoacılıkla Antikçağda Demokritos ve Epiküros tarafından temsil edilmiş Atomculuk da dönemin yeni bir kılık altında ortaya çıkan diğer felsefeleri oldular. Yasalı ve çok çeşitli unsurlar ihtiva eden doğa anlayışlarıyla bu felsefelerin kendilerini gösterdikleri alan doğa felsefesi alanı oldu. Ve Antikçağın Stoacı ve Atomcu felsefelerinin dünyanın kendisinde imtiyazlı bir yer işgal etmediği sonsuz bir sistem olarak doğa tasarımının oluşmasında önemli katkıları oldu. Buna göre, Rönesans’ta kendine yeten bir birlik, Tanrının dışsal bir tezahürü olmaktan ziyade, her şeyi kuşatan sempati ve cazibe güçleri tarafından bir araya getirilen ve dünya ruhu tarafından harekete geçirilen bir sistem olarak doğa düşüncesinin öne çıktığı söylenebilir. Rönesans’ın doğa filozofları doğayı genelde, canlı ile cansız, ruh ile madde arasındaki Ortaçağ düşüncesine özgü keskin ayrımların kendisinde artık geçerli olmadığı bir organizma olarak telakki etmeye başladılar. Bu dönemin doğa felsefeleri, Stoa etkisini çok belirgin olarak gösterecek şekilde panteist bir yapı sergiledi. Söz konusu doğa felsefelerinin Rönesans Platonculuğuyla bazı bakımlarından benzerlikleri olmakla birlikte, Platoncuların doğaüstü olana ve ruhun Tanrıya doğru yükselişine vurgu yaptıkları yerde, onlar kendine yeter bir sistem olarak görülen doğayı öne çıkardılar. Bu, elbette Rönesans dönemi doğa filozoflarının Hıristiyan düşüncesini büsbütün terk ettikleri anlamına gelmez. Fakat daha ziyade onların düşünce yönelimlerinin doğayı doğaüstü olana bağlayan bağları zayıflattığı anlamına gelir. Onlar, sonradan giderek çok daha baskın hale gelecek doğalcılığa yönelimliydiler. Rönesans’ın doğa filozofları arasında anılmayı hak eden çok sayıda filozof vardır. Bunların belli başlıları  arasında,  biraz  da  doğa  idesinin  teosantrik  olması  nedeniyle  bir  geçiş  filozofu  olarak değerlendirilebilecek olan Nikolaus Cusanus, Bernardo Telesio, Tommaso Campanella, Giordano Bruno, Pierre Gassendi, Agrippa von Nettesheim ve Paracelsus gibi filozoflar bulunur.
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.