Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
George Orwell
George Orwell
“Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık, bilinçsizliktir.”
1984
1984
, George Orwell’in distopya türünün kült romanlarından biri sayılan son kitabıdır. Kitap, 1949 yılında tıpkı çoğu distopya eseri gibi İkinci Dünya savaşının etkisiyle yazılmıştır. O dönemde siyasi alanda boy gösteren Sovyet Rusya’nın ve Nazi Almanya’sının (Özellikle Josef Stalin hükümetinin) bir emsalinin yaratıldığı kitapta sosyalizm, komünizm ve faşizm gibi dönemin yaygın yönelişlerine ironik bir yaklaşım yaratılmıştır. Kitabın geçtiği ülke olan Okyanusya -Dünya Okyanusya, Avrasya ve Doğuasya olmak üzere üç süper devletin elindeydi- despotizmin hakim olduğu, diğer iki devletle çeşitli kombinasyonlar biçiminde sürekli bir savaş halinin devam ettiği totaliter bir rejimle yönetilmektedir. Büyük Birader denilen ve gerçekten var olduğunun bile kesin olmadığı tanrısallaştırılmış bir liderin manipülatif yönetimini anlatan kitapta insanlar yaşamlarının her anında “telekran” denilen cihazlarla izlenmekte, bu yetmezmiş gibi düşünceleri dahi kontrol altında tutulmakta ve alışılmışın dışındaki bir eylem, bir mimik dahi sizi “Düşünce Polisi”nin eline sürüklemektedir. Peki ama insanlar neden hala bu yönetime körü körüne bağlılar? İşte bu soru bizi Hitler’in sadık destekçisi Joseph Goebbels’ın propaganda tekniklerine götürür. Goebbels’a göre propagandayı tek bir kaynaktan yapmalısınız, başarısız olsanız dahi yalan söylemeyi bırakmamalısınız illaki birileri inanacaktır ve hedef kitleniz aydın kesimden ziyade geniş halk yığınları olmalıdır, tembel zihin propagandayı daha iyi sindirir, işleri normale döndürmeyip olayları hep sıcak tutmalısınız ki insanların sürekli odak noktası bu olsun, ortadaki sorunları ise tek bir sebebe bağlamalısınız. Gizli yeraltı örgütlenmesine sahip olduğu iddia edilen ve ülkenin baş düşmanı olan Goldstein’e karşı düzenledikleri İki Dakikalık Nefret Programlarında halkı sürü psikolojisi içerisine sürükleyip uyguladıkları başarılı provokasyon ile sorunların tümünü ona yüklemeleri ise en bariz örneği. Bunun yanında gazete, dergi, kitap gibi dönemin kitle iletişim araçlarında yapılan değişikliklerle geçmişe sürekli olarak müdahale ediliyor olması da halkı yalanlarla donatılmış bir ortamın içine sürüklüyor ve bu da zamanla insanların hafızalarında derin boşluklar açılmasına yol açıyor. Örneğin Okyanusya şu an Avrasya ile savaştaydı ve Okyanusya hep Avrasya ile savaştaydı, daha dört yıl öncesine kadar aslında Okyanusya’nın Doğuasya ile savaşta olduğu unutulmuştu. Bu yolla Parti öncesi düzenin felaketlerden ibaret olduğu insanlara dayatılmakta ve bu sayede insanların mevcut rejime bağlılığı arttırılmaktadır. Aynı zamanda “Yenisöylem” diliyle kelime dağarcığı sürekli daraltılıp insanların düşünce suçu işleyebileceklerine yol açacak miktarda kelimenin varlığına dahi engel olunarak bir nevi tembel zihinler yaratılır. Sürekli savaş halinin varlığı ise Goebbels’ın “Olayları daima gündemde tut!” ilkesiyle temellendirilir. Üzerinde ayrıca durulması gereken bir diğer olgu ise Parti’nin temel prensibi olan “çiftdüşün tekniği”. Çiftdüşün tekniğine göre kişi birbiriyle çelişen iki bilgiyi aynı anda zihninde tutar. Örneğin Parti üyeleri halka duyuracakları haberin aslında yalan olduğunu bilirler ancak herkesten önce doğruluğuna onlar inanırlar. Çiftdüşün kelimesi bile başlı başına bir çiftdüşündür. Bana göre 1984’ün bugün bile canlılığını koruması distopya türü olmasına rağmen bir o kadar da gerçekliğe dayanmasından kaynaklanıyor. Orwell aslında kitapta İkinci Dünya savaşının bitiminden sonraki yıllarda geleceğe dair umudun yeniden var olduğu düşüncesine güçlü bir antitezle karşılık vermiş. George Orwell’in kitapta yarattığı bu karamsar atmosferin dönemin yoğun siyasi yaşamının yanında kendi yaşamındaki olumsuzluklardan da kaynaklandığını söylemek mümkün çünkü yazarımız kitabın büyük bir bölümünü yakalandığı verem hastalığından dolayı hastanede tamamlamış. Tüm bunlarla birlikte kitap akıcı ve merak duygusunu körükleyen bir dile sahip, bu sayede her ne kadar yoğun bir alt metne sahip olsa da okurken zorluk yaşanmıyor.
1984
1984George Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021166,1bin okunma
··
124 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.