Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yüz seneden fazla bir zamandan beri, Türkiyemiz yetişme ve yenileşme gayretleri içindedir. Fakat maalesef bu gayretler verimsiz olmuştur. Bir türlü kalkınıp ileri milletler safında yer alamadık. Japonya'nın uyanma hareketleri bizimkinden çok sonra başladığı halde, daha 1905 Rus-Japon harbinde, Japonlar meşhur Porartür mucizesini yarattılar. İkinci Dünya Harbi'nden evvel, Japonya teknik ve sanayide Amerika ile boy ölçüşmeye başlamıştı. Yaptığı dampinglerle dünya piyasasını şaşırtmıştı. Harp içinde en çok hırpalanan memleketlerden biri olmasına rağmen, Japonya harpten sonra çarçabuk yaralarını sarmaya muvaffak oldu. Bugün sağlam parası ve bol ihracatı ile Japonya, uzak-şark memleketlerine hakimdir. Biz ne yaptık? Birbirimizle çekişip itişmekle vakit öldürdük. İktisadî ve teknik sahalarda yığın yığın iş varken, bir sürü millî ihtiyaçlar ve imar işleri yüzüstü dururken, bizim hükûmet adamlarımız halkın dili, dini, maneviyâtı ve millî gelenekleriyle uğraşıp durdular. Sanki ilerlemenin milletçe çalışmaktan başka yolu varmış, sanki milli gelenekler iktisadi ve teknik çalışmalara mâni imiş gibi, müsbet ve verimli işleri bırakıp malâyânilerle enerji tükettiler. Halkı hükûmetten soğuttular, devlet otoritesini jandarma dipçiği korkusu hâline soktular. Bence, baş suçlu, maârif sistemimizdir. Bizde mektep, memleket realitelerinden uzaklaşan okuma ve yetiştirme tarzı ile evlâdı, ana babalardan, halkı, hükûmet ve idâreden ayırdı ve memlekette aydın zümre etiketi altında bir sürü metropol senyörleri ve kozmopolit idâreciler türetti. Bizim hükûmet adamlarımız, memleket insanlarına müstemleke halkı gözü ile bakan bu kozmopolit senyörlerden yetişti. Bugünkü perişan hâlimizin mesulü işte bunlardır. Bu bakımdan Türk Milleti talihsizdir. Okutup yetiştirdiği evlâtları kendisine ihânet etmiştir. Buna felâketten sonra, bâri bugün derdi anlayıp devâsını arasak…
Kubbealtı Neşriyat - Sayfa 102-103Kitabı okudu
··
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.