‘Aldığın nefes ciğerlerini acıttığı zaman konuşalım.
Şimdi yaran, yarama denk değil.
Senin gönlün bende dursun,
Git, bi zaman durul da gel.
Elbet bir gün yorulursun,
Düşürsünler, kırıl da gel…
Hasılı; yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı deniz,
Bu ağır suyu bu ince kum kaldıramıyor...’