İnsanın içine işleyen dahiyane bir hikaye.
Zihinsel yetersizliği olan Charlie’nin anlatıldığı kitapta Charlie kendini Algernon adlı bir fare ile zihinsel bir takım deneylerde bulur. Aslında deney önce Algernon da denenir. Daha sonra deneyden sorumlu iki profesör deneyi Charlie’ye de uygular. Her şey iyi giderken daha sonra işler Charlie ve Algernon için iyi gitmez.
Charlie’nin Algernon ile olan arkadaşlığının da anlatıldığı kitabın sürükleyiciğinin, etkileyiciliğinin yanı sıra dilinin de sade ve akıcı olmasından, okurken sizi hiç yormayacak. Sorgulatan ve bakış açımızı genişletecek olan 
Algernon'a Çiçekler i tüm okuma arkadaşlarıma kesinlikle öneririm. Keyifli okumalar :)
Çok düşük IQ ile doğan Charlie, bilim adamlarının, zeka seviyesini artıracak deneysel ameliyatı gerçekleştirmeleri için kusursuz bir adaydır. Bu deney Algernon adındaki laboratuvar faresinede test edilmiş ve büyük bir başarı elde edilmiştir.
Ameliyattan sonra, Charlie’nin durumu günlüğüne yazdığı raporlarla takip edilmeye başlanır. İlk yazdığı raporlara çocuksu bir dil ve imla hataları hakimdir. Ve sonra ameliyat etkisini göstermeye başlar. Charlie artık, insanların kendisiyle dalga geçmeyeceğini ve bir sürü arkadaş edineceğini, aşık olduğu kadına açılabileceğini düşünür. Fakat zekası normalin çok üstüne fırladığından, çevresinde yadırganır, kıskanılır ve istemiş olduğu arkadaşları edinmekte yine başarısız olur ve yine yalnızdır.
Bu deney, son derece önemli bir buluş olarak görülüyordu, ta ki Algernon’da ani bir gerileme baş gösterene kadar. ( Kitabın arka kapak yazısı)
Kitaptan aldığım bazı alıntılar:
Doktorlar gibi beyaz gömlek giymiş ama ben onun doktor oldunu sanmıyorum çünkü bana aç aazını ve aaaa de demedi. (S8)
Benim meşşur olmak gibi bir derdim yok. Ben sadece diyer insanlar gibi akıllı olmak ve beni seven birsürü arkadaşım olsun istiyorum. (S19)
Bukadar çok düşünmeye ve hatırlamaya çabalamaktan başıma aarılar giriyor. (S25)
Zekan geliştikçe, sorunların da o ölçüde artacak. (S53)
Evime, o yalnızlık kokan odaya gitmekten nefret ediyorum. (S77)
Şimdi anlıyorum ki, üniversiteye gitmenin ve bir eğitim almanın en önemli nedenlerinden biri, tüm hayatımız boyunca doğru olduğuna inandığımız şeylerin doğru olmadığını ve hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmekmiş. (S78)
Bol bol hayal ürünü romanlar okuyor ve hiç bitmeyen bir açlığı doyurmaya çalışıyorum. (S78)
Onun gibi pek çok adam gördüm ben, o gösterişin ve kendine güven görüntüsünün altında, aslında oldukça büyük bir korku ve güvensizlik duygusu yatmakta. (S161)
Öğrenmek tuhaf bir olay: Ne kadar derinlere gidersem, var olduğunu bile bilmediğim şeylerle karşılaşıyorum. (S163)
Onu aklımdan çıkarmaya uğraştıkça, başka anılar da geçmişten gelip şimdiki zamanı ve şimdiyi zehirlemeye başlıyor. (S179)
Hayat dediğin şey nedir ki? Labirentlerden oluşan bir kutu. (S190)
Ben onu bu kadar iyi tanımışken, onun beni tanımamış olması inanılır gibi değildi. (S193)
Evet, her şey yaptınız, beni bir insan olarak görmenin dışında. (S260)
Ama ben zekanın tek başına hiçbir anlam taşımadığını öğrendim. (S262)
Hepinizin atladığı bir şey var: Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez. (S262)
Onun için her zaman en önemli olan şey, başkalarının ne düşündüğü olmuştu. (S273)
Birkaç ay önce okuduğunuz ve keyif aldığınız bir kitabı elinize alıp da, hiçbir şey hatırlamadığınızı fark etmek çok tuhaf bir duygu. (S303)
Çünkü okumak, yazmak ve düşünmek için geriye o kadar az vakit kalıyor ki. (S312)
Sen eskiden sahip olduğun bir şeyi kaybettin. Senin bir gülümsemen vardı. (S313)
Kütüphaneye gittim ve okumak için sürüyle kitap aldım. (S315)
Okumaya devam ettiğim müddetçe, yemi şeyler öğreneceğim ve okumayı unutmayacağım. (S315)
Lütfen eğer vaktiniz olursa Algernonun arka bahçedeki mezarına birkaç çiçek koyun olurmu. (S325) SON
··
3 artı 1'leme
·4.105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.