Zülfü Livaneli'nin muhteşem romanı "Huzursuzluk," derin bir etki bırakarak bizleri kendi iç dünyamıza davet ediyor. Sayfalarda kaybolurken, kahramanların acılarına ve sevinçlerine ortak oluyor, nefes alıp verirken de onlarla aynı duygusal dalgalara yelken açıyoruz. İbrahim'in çocukluk arkadaşı Hüseyin'in beklenmedik ölümüyle başlayan hikaye, daha sonra bir kara sevda yolculuğuna sürüklüyor bizleri. Bu sevda, aşkın en karanlık ve zorlayıcı hallerini yansıtırken, bizi de kendi derin duygusal labirentlerimize sürüklemekten geri bırakmıyor...
Ezidilik inancının izlerini de bulabileceğimiz bu romanda, inanç sistemleri ve kültürel zenginlikler üzerine derin bir tefekkür sunuluyor bizlere... Livaneli'nin kusursuz kalemiyle işlenen Ezidi inancının mitolojik öğeleri, bu serüvene baş döndürücü bir atmosfer oluşturuyor kesinlikle. Melek Tavus'un karanlıkla aydınlık arasındaki çelişkileri temsil etmesi, insanın iç dünyasındaki çatışmalara ayna tutuyor zannımca. Böylece, romanın derinliğinde insanın evrensel arayışlarına dair bir anlayış ve ibret buluyoruz.
Roman boyunca İbrahim'in Meleknaz'a olan tutkusu ve özlemi, okuyucunun içine usul usul nakşediliyor... Bu çılgın aşkın yarattığı tehlikeler, insanın tutkularının nasıl bir çıkmaza dönüşebileceğini biz okuyuculara sorgulatıyor. İbrahim'in sevdasının peşinden gitmek için verdiği sancılı mücadele, aşkın ne kadar yıkıcı olabileceğini de çok net düşündürüyor olsa gerek bizlere...
Zülfü Livaneli'nin kelimeleri ustalıkla harmanladığı romanı, bir yolculuk niteliği de taşıyor bana kalırsa. Böylece biz okuyucular, İbrahim'in izinde Mardin'e ve ardından Amerika'ya doğru ilerlerken, birçok duygusal sarsıntıya maruz kalıyoruz. Ve en önemlisi, İbrahim'in iç hesaplaşmalarına tanıklık ederken, kendi hayatımızdaki yanılgıları, umutları ve korkuları da bir bir sorguluyoruz...
"Huzursuzluk," sadece bir roman değil, hayatın kendisiyle yüzleşme cesaretini taşıyan bir eser. Zülfü Livaneli'nin insan psikolojisine dair derin anlayışını sayfalara nakşettiği bu roman, bizi dehşetle korkutup büyülüyor, adeta bir zehir gibi damarlarımıza karışıyor. :)
Sonuç olarak analize konu olan bu eser, bizlere unutulmaz bir deneyim sunarken, insanın karmaşık doğasına, duygusal zenginliklerine de muntazam bir şekilde ışık tutuyor...
Umarım mevzubahis romanı okuyan herkes, insanlığın ortak hikayesine dokunmanın ve kendini daha iyi anlamanın gücünü keşfeder...
Yolunuz her daim yeni serüvenlere düşsün. Keyifli okumalar...
