Kitaba ilk başladığımda ne okuyorum dedim. Çünkü benim hayalimde yatılı okulda kalmanın sancılarını yaşayan, ne olmak istediğine karar vermeye çalışan bir gencin hayatının anlatılacağı kitap olacağını düşündüm. Ama kitabın farklı bir durumu, anlatmaya çalışmak istedikleri yani bir derdi vardı. Aşırı akıcı ilk oturuşta 80 sayfa okudum. Evet biraz öncede dediğim gibi ne okuyorum dediğim halde bu kadar hızlı okudum. Yatılı okulda kalan birkaç genç arasında yaşanan durumlar anlatılıyor. Kitabın içinde akran zorbalığı, kimlik arayışı, ahlak-toplum değerleri arasında kalma, hemcinsi ile zorbalık içeren bir ilişki şekli vb. var. Bir 10 -15 sayfası beni rahatsız etti. Çünkü cinsel içerikli, cinsel kimlik bunalımlı kitaplar benim çok tercih ettiğim türde kitaplar değil. Ki bu kitapta da aşırı aşırı bir derine inme yok. Çünkü kitap zaten 224 sayfa. Okunabilir mi okunabilir evet. Okumasaydım bir şey kaybeder miydim hayır kaybetmezdim. Kısacası bu gibi durumlardan kendilerini bulmaya çalışan vicdanı ile ahlakı arasında kalan genç bir bireyin yaşadıklarını okuyoruz. Ve toplumsal olarak farklı cinsel yönelimli bireylere saygılı olmalıyız. Evet belki hayata farklı pencerelerden bakılıyor olabilir ancak toplumun kanıksadıklarını hoş görüp, diğer bireyleri kenara atmak insanlık açısından adil değildir.

Genç Törless’in BuhranlarıRobert Musil · İthaki Yayınları · 2022411 okunma

·

160 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.