Robert Musil’in ilk romanı; yirminci yüzyılın başında Habsburg İmparatorluğu’nun şehre uzak bölgesinde, eğitimi için ailesinden uzakta yatılı bir okulda okuyan Törless’in filizlenmesini, bu süreçte karşısına çıkan zorlukları, kendini tanıma ve içini rahatsız eden duyguları anlama sürecini yoğun psikolojik tahlillerle okuyoruz.
Musil, psikolojik tahlilleri güçlü; durumları benzetme ile vurgulamayı seven bir yazar. Niteliksiz Adam serisini okumadan önce onu tanımak için harika bir serüven. Bana kalırsa en zor tasvir, çocukluk ve ergenlik yaşlarında olan karmaşık duygu durumlarını okuyucuya geçirebilmek. Musil’in pratik ve zekası, bu koşulu yerine getiriyor.
*
Musil, olgunluğu ve hayatı anlamayı; bitkilerin yeşermesine benzetiyor. Her insan başta minicik bir tohumken, çocukluk evresinden itibaren yaşadığı olaylar, üstlendiği sorumluluklar ile filizlenip dallandığını öne sürüyor.
Yeşermeyi ve büyümeyi anlatan Genç Törless’in Buhranları, gerek psikolojik tahlillerle gerekse şiddeti, yoğun baskıyı ve iç bunalımı kuvvetli bir şekilde suratımıza çarpan bir roman. Çok çok sevdim, genç yaşlarda okumasının daha ufuk açıcı olduğunu düşünsem dahî Musil okumak belirli bir erginliğe ulaşmış her okurun bir görevi olmalı diye düşünüyorum.
