Genç Törless’in Buhranları
Robert MusilGenç Törless’in Buhranları Sözleri ve Alıntıları
Genç Törless’in Buhranları sözleri ve alıntılarını, Genç Törless’in Buhranları kitap alıntılarını, Genç Törless’in Buhranları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çevremdeki dünya , kendini duyuramayan seslerle dolu sanki…
Bazı insanları tanımak için sözlerine değil, gözlerine bakmak gerek.
Sayfa 112 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
… yetişmekte olan insanın ilk güçlü duygusu, tek bir kişiye karşı ruhunda beliren sevgi değil, herkese karşı duyduğu öfkedir.Kişinin kimse tarafından anlaşılmadığı hissi ve kendisinin de çevresindeki insanları anlayamaması , ilk aşkının beraberinde getirdiği duygular değil,ilk aşkının tek nedenidir ve bu da bir rastlantı değildir.Bu ilk aşk bir kaçıştır…Bu kaçışta iki kişinin birlikteliği de, aslında yalnızlığın ikiye katlanmasından başka bir şey değildir.
Gerçekten de bazı insanları tanımak için sözlerine değil, gözlerine bakmak gerek.
Sayfa 112 - İthakiKitabı okudu
Gerçek insan, kendi iç dünyasına nüfuz edebilen kişidir, “kozmik” insandır, o büyük, uçsuz bucaksız evren ile bağlantılarını keşfedebilecek kadar kendi iç dünyasına inebilen kişidir.
Sayfa 94 - İthakiKitabı okudu
İğrenme duygusu da yalnızlığa götüren yollardan biridir ve yeni bir karanlık duvardır.
Sayfa 39 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Benim içimde düşüncelerimle kavrayamadığım, ölçemediğim bir varlık var, sözlerle anlatılamayan ama gene de ‘benim’ olan bir yaşam var. Bu suskun yaşam bana baskı yapıyor, beni eziyor.
Sayfa 217 - İthakiKitabı okudu
Ölüm, yolun devamında hiçbir işaretin bulunmadığı, dipsiz bir uçurumdur ve biz onun içine düşmeye mahkûmuz... Dolayısıyla yaşam da gerçek bir olumsuzlaştırmadır.
Sayfa 191 - İthakiKitabı okudu
Yetişkinlerin hiç farkına varmadan, günleri sabırla birbirine ekleyip, aylarca, yıllarca sürdürdükleri yaşam anlarının oluşturduğu zinciri henüz tanımıyordu. Ayrıca bir günün sona erdiğinin farkına varmayacak kadar umursamaz olmalarını da. Oysa kendisi yaşamındaki her günü ayrı ayrı algılıyordu. Geceler onun için bir "hiç"ti, bir mezar, tükenmiş bir yaşam. O her günün sonunda "ölmeye yatmak" ve bu konuda kafasını yormamak becerisini henüz kazanmamıştı.
Gece görülen kabuslar sırasında korkunç boyutlara erişen masa, iskemle ve dolabın sabah güneşinin ışıklarında doğal ölçülerinde görünmesi gibi, dost ve düşman da, iyi ve kötü kader de, gün ışığında gene doğal görünümlerine kavuşurlar. Ama her zaman geride hafif bir burukluğun, kuruntularla dolu bir yorgunluğun kalması da mümkündür.
Sayfa 221 - İthakiKitabı okudu
Düşünceler çok gariptir: Bir rastlantı sonucu aklımıza gelirler ve bir iz bırakmadan geçip giderler. Düşüncelerin ölü ve diri oldukları zamanlar vardır. Bazen aklımıza dahiyane bir fikir gelir ve bir süre sonra elimize aldığımız bir çiçek gibi solar, yitip gider. Ama rengi ve kokusu kaybolsa da, geriye şekli kalır.
Sayfa 215 - İthakiKitabı okudu
Ruh olmadan hiçbir davranışınız açıklanamaz. Sizin uzuvlarınızı yöneten etken sizin ruhunuzdur, tıpkı bir piyanonun tuşlarına dokunur gibi…
Sayfa 116 - İthakiKitabı okudu
“İlk aşk” çoğu kez uzun sürmez ve geride acı bir tat bırakır çünkü genelde bir yanılgıdır, bir düş kırıklığıdır.
Sayfa 47 - İthakiKitabı okudu
Her insanın bazı umutları olabilir ama bunların gerçekleşeceği belirsizdir. Yani sürekli hiç bitmeyen bir bekleyiş içindesin… Ne olduğunu bilmediğin bir şeyi beklemektesin ve sadece beklediğini biliyorsun, o kadar.
Sayfa 34 - İthakiKitabı okudu
Yaşanan hayat ile hissedilen, sezinlenen, uzaktan görülen hayat arasında dar bir kapı gibi dikilmiş olan görünmez bir sınır vardır. Buradan geçebilmek için, yaşanmış olan olayların imgeleri büzülüp ufalır, insanın içine sığacak boyutlara gelirler.
Sayfa 167 - İthakiKitabı okudu