Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gazi Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) hariç, bu kumandanların hepsi her İnkılaba taraftar değildir. İçlerinde cumhuriyetçi, devrimci zihniyetle, Cumhuriyet idaresini kurmak isteyen tek kişi olarak Atatürk bir ölçüde İsmet Paşa ile yalnızdı. Onu takip eden insanlar içinde gerçekten bu inançta olanlar azdır. Fevzi Paşa, hatta harf inkılâbı sırasında İsmet Paşa, İnkılabı hikmet-i hükûmet kabilinden takip etmişler veya devletin bekası itaati gerektirdiğinden uymuşlardır. İsmet Paşa birçok reforma karşı çıkmakta birincidir. Fakat reformdan sonra, ilk olarak kendisi uygulamıştır. Bu, maiyetteki akıllı bir devlet adamının en birinci vasfıdır. Bu vasıf, Osmanlı devlet adamında belirgindir; “quod factum est factum est - ne ki olmuştur, olmuştur; o halde yola devam” felsefesi de denebilir. Osmanlı devlet adamı pragmatiktir. O yüzden hilafet kaldırılana kadar bir kısım yakın arkadaşları lidere karşı çıkmış fakat bu arkadaşların Cumhuriyet kurulduktan sonra kurdukları Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası cumhuriyetçi olmuştur. Atatürk'ü bunlardan ayıran, daha baştan itibaren cumhuriyetçi olması, bazı şeyleri önceden görüp planlamasıdır. O yüzden Atatürk yaşadığı sürece ve öldükten sonra, etrafındakilerden çoğu davaya zorla kazandırılmışlardır. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Cumhuriyeti ilan ederek rejimin adını koydular, ancak, bu o kadar da kolay değildi. Çünkü mebuslar içinde hâlâ halifeyi ve padişahı isteyenler vardı. İkincisi, daha Cumhuriyet kurulmadan da önce, İstiklâl Savaşı'nın birçok kumandanı bile İstanbul'a girmek, onu geri alabilmek ümidinde değildi. Anadolu'nun bir kısmını kurtarmak onlara göre o an için yeterliydi. Hâlbuki Gazi Mustafa Kemal Paşa karşı tarafın açığını görmüş ve “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” demişti. Cumhuriyet'in ilanı da böyle bir uzak görüşlülüğün eseridir.
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.