Jose Sarramago’nun en bilindik, en sevilen ve hatta kendisine Nobel ödülü’nün yollarını açan kitabı Körlük, trafikte bir adamın bir anda kör olması ile başlar. Her şeyin beyaz görülmesi dışında gözlerde fiziksel hiçbir belirtiye sebep olmayan bu hastalığın diğer körlüklerden en büyük farkı ise bulaşıcı olmasıdır. Hükümetin hızlı harekete geçmesi ve hastalığa yakalananlar ile hastalık mikrobunu taşıma ihtimali bulunanların ilk etapta karantina altına alınmasına rağmen; hastalığın yayılması engellenemez ve tüm şehir kör olur. Yalnızca mucizevi şekilde tek bir kişi bu hastalığa yakalanmaz ki o da bu serüven boyunca hem etrafındaki dostlarının hem de milyonlarca okuyucunun gözleri olacaktır.
Kitapta geçen bir konuşmada, gözlerin ruhun aynası olduğundan ve görme yetisini kaybetmiş bir toplumun ruhunu da kaybettiğinden bahsedilir. Aslında bir nevi, zulme gözlerimizi kapatıp görmezden gelirsek, bizim de o zulmeden bir farkımız kalmaz.
Kitap, içinde insan ve toplum, ahlak, devlet ve yönetim gibi konularda çok derin eleştiri ve tespitlere sahip. Her ne kadar yazarın diline alışkın olmayanlar için noktalama işaretleri biraz zorlayıcı olsa da kesinlikle okunması gereken bir baş yapıt.