Bu yüzle her şey zıtlık oluşturuyordu, adamın gencecik elleri, zayıf bedeninin kayganlığı, yoo hayır; kadının zayıf bedeni, çünkü Melker'in birdenbire fark ettiği gibi, deri kanepede oturan, bir kadındı. Yüzü de çok yaşlı değildi, yaşlanmayan bir güzellikteydi.