1921'de Bern kantonuna bağlı Konolfingen'de doğdu. Bir Protestan papazın oğlu olan Dürrenmatt, Zürich'te başladığı üniversite öğrenimini yarım bırakıp Bern'e dönerek burada da felsefe, edebiyat ve doğa bilimleri öğrenimi gördü. Bu yıllarda Kierkegaard, Aristophanes ve George Helm gibi isimleri okumaya başladı. İlk oyunu olan Komedi ne yayınlandı ne de oynandı. O hiç umudunu yitirmeyerek çalışmalarını sürdürdü ve savaş sonrasında ilk başarılı oyunu olan Kayıtta Var'ı yazdı.
1948 yılında sahneye konan ikinci oyunu Kör'de yine İncil dilinin etkisi vardır. 1948 yılında yazdığı ancak 1958'de basılan Büyük Romulus oyunuyla komediye yöneldi. Bay Mississippi'nin Evliliği (1952) oyunuyla dinsel ve Marksist ideolojilerin anlamsızlığını sergilemek istedi. 1954'te Babil'e Bir Melek İniyor'u yazan yazara dünya çapında ününü ise Yaşlı Kadının Ziyareti (1956) adlı oyun getirdi. Bu başarılı oyunu izleyen 5. Frank (1960) beğenilmese de 1962 yılında yazdığı Fizikçiler geniş yankı uyandırdı.
Tiyatro oyunların yanında polisiye olarak adlandırılabilecek türde eserler de vermiştir: Adalet, Yagıç ve Celladı, Yemin gibi.
(...) karısını sevdiğine inandığını ve bu inancını hâlâ koruduğunu, ama insanın birisini sevdiği sanısına kolaylıkla kapılabildiğini, aslında yalnız kendi kendini sevdiğini, (...)
Jorge Luis Borges :
“Yazmaktan vazgeçemem. Şunu her zaman anladım ki, benim kaderim bir okur ve ileriyi düşünmeden bir yazar olarak hep edebiyata dönük oldu. Ben acil bir soruna, bir iç gerekliliğe cevap vermek için yazarım.”
Geç kalmış bir adalet sağlanabilir mi?
Geçmişte mağdur olmuş, acılar çekmiş fakat şimdi güçlü, varlıklı ve tehlikeli bir kadın.. Planlı ilerlerken bir yandan da aşk çıkıyor karşısına..Para mı üstün gelecek yoksa adalet mi? Türkçesi 'Yaşlı Hanımefendi'nin Ziyareti'. Keyifli okumalar dilerim.
Adı bile bir tekerleme gibi olan bu kitabı okumak, kısa sayfa sayısına rağmen benim için çok zor oldu. Arka kapağında kitabın her bölümünün tek cümleden oluştuğu söyleniyorsa da bu durum bence gerçeği yansıtmıyor. Çünkü bölümler virgüllerle birbirinden ayrılan cümlelerden ve bölüm sonuna konulan tek bir noktadan oluşuyor. Yani bu durumda, her
"Yargıç ve Celladı", 40yil önce İstanbul’da başlamış 1 hesaplaşma ki ameliyatını erteletecek denli "hedefe kenetlenmiş" 1 dedektif, cinayetle başlayan kitap, suçun toplumdaki izlerini sürüp, Komiser Berlach’la genel adalet anlayışının 1bakıma hicvi olarak ve sistem üzerine çok yerinde tespitlerle, polisiyeyi kullanırken, sanat ve felsefi sorunları da ele alıyor...
Komiser Berlach, olayları başlatan polis cinayetini soruşturmak için görevlendirilir ve çevresi üzerinden değerlendirip, komiserin katille "kedi-fare" (bu terim çok manidar kitabı okurken) oyunu oynarken adalet kavramını kafasında yeniden şekillendirip, cinayetin izini sürerken, suç ve adalet, iyilik ve kötülük, insan ve toplum arasındaki ilişkilerin çok güzel anlatıldığı 1 kitap ki her 1 cümlesiyle derinliği uzun sürecek olan etkisiyle...
"Yargıç ve Celladı", ölmeden önce okunması gereken #1001kitap arasında olup, çok severek okudum, kesinlikle tavsiyemdir...
Yargıç ve CelladıFriedrich Dürrenmatt · Dedalus Yayınları · 2018262 okunma