Donna Hosie / Şeytanın Rüya Kapanı
İlk kitap olan #ŞeytanınStajyeri, #ŞeytanınRüyaKapanı kitabıyla kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitapta Mitchell’in penceresinden olayları okurken, bu kitapta Medusa’nın penceresinden okuyoruz. Seriyi henüz okumayanlar için kısaca bahsetmek gerekirse; Cehennemde arkadaş olan ve kendilerine Şeytan Takımı diyen Mitchell, Medusa, Elinor ve Alfarin’in yaşadığı maceralar diyebilirim. İlk kitaptaki kadar mizah tarafı ağır basmasa da, bu sefer de Cennet ve Meleklerin de kurguya dahil olması, aksiyon ve akıcılığı için müthiş olmuş.
Şeytanın odasından Rüya Kapanı çalınmıştır. Çalan ise Medusa’nın nefret ettiği ve ölümüne sebep olan üvey babası Rory’dir. Rüya kapanını çaldığı gibi bir de Cehennemden kaçmayı başarmış ve geride “Hayatımı geri verdiğinde, onu geri alabilirsin” notunu bırakmıştır. Rory’nin istediği tek şey Medusa’dır. Bu Rüya Kapanı nedir ve neden bu kadar önemlidir? Şeytanın sağ kolu olan Septimus, bu dörtlüye zamanda yolculuk yapıp Rüya Kapanını ait olduğu yere yani Cehenneme getirmelerini söyler. Yolculukta onları izleyen ve Rory’yi yakalamaya çalışan Kurt Adamlar da vardır. Kurt Adamlardan kaçmaya, görevlerini yapmaya çalışırlarken Rüya Kapanını isteyenin sadece Cehennem olmadığını, Cennetin de bu kapanın peşinde olduğunu görürler. Birbirlerinden öğrendikleriyle güçlerini birleştirmeye, tek bir amaç uğruna kapanı bulmaya çalışırlar. Kapan Cennete mi, Cehenneme mi gidecek? Yoksa başka bir yere mi? Güçlerinin farkında olmaya başlamaları, arkadaşlıklarının pekişmesi, ölümlü olmalarına rağmen kalplerinin attığını hissettirecek sevgilerini okumak çok keyifliydi. Sonu öyle bir yerde bitti ki, hemen üçüncü kitap olan #ŞeytanınÖmPerisi kitabını okumaya başladım.
Keyifli okumalar…