Bu sene okuduğum kitaplar içinde en beğenmediklerimden arasında ilk ona girecek bir kitap daha! Oysa epey beklentimi yüksek tutarak başlamıştım. Arka kapak yazısı kafamda bir antikahramanı olan roman okuyacağım düşüncesi oluşturmuştu ki gercekten sevdigim bir tarzdır ancak yazarın ağdalı dili ve hapishane yaşantısını sadece eşcinsellik boyutuna indirgemesi beni kitaptan epey uzaklaştırdı. Çok daha mücadeleci bir tarz bekliyordum sanırım. Sabahattin Ali diyor ya; "Insan bu dünyaya yiyip, içmek, birinin koynuna girip yatmak için gelmiş olamaz" diye, ben de romanlarda sadece bu tarz konular işlenince kitaba girmekte çok zorlanıyorum. Yine de okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.