Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

getirmiş ve onları kadı karşısına çıkarıp başından geçenleri anlatarak üç dervişi hırsızlıkla suçlamış. Kadı, devecinin ifadesini yerinde bularak üç ermişi deveyi gasbetme suçundan hapse atmış. Kısa bir süre sonra adam devesini arazide başıboş dolaşırken bulmuş ve dervişlerin salıverilmelerini temin maksadıyla mahkemeye başvurmuş. Daha önce dervişlerin kendi durumlarını izah etmeleri için bir fırsat tanımayı hiç aklına getirmemiş olan kadı, onlardan nasıl olup da deveyi hiç görmedikleri halde deve hakkında bu kadar çok şey biliyor olmalarını açıklamalarını istemiş. Dervişler, yolda devenin ayak izlerini gördüklerini, izlerden birinin silik oluşunun devenin bir bacağının topal oluşuna delalet ettiğini; yolun yalnızca bir yakasından ot yemiş olmasının tek gözünün kör 10 11 lüğüne delil olabiliceğini; ısırdığı yapraklan yırttığına göre ön dişlerinden birinin eksik olduğunun anlaşıldığını söylemişler.  NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA Advertisement Benzer belgeler Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK Biz yeni anayasa diyoruz 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi ATBÖ Sürecinde Ölçme-Değerlendirmeye Hazırlık: ATBÖ Yaklaşımı Nasıl Bir Ölçme Değerlendirme Anlayışını Öngörüyor? Cumhuriyet Halk Partisi NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Hakkındaki Görüşü - Arabulucu.com TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Economic Policy. Opening Lecture Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: Mark Zuckerberg, Facebook ve Aldatıcı Reklamlar. Mark Zuckerberg, Facebook adlı sosyal medya sitesinin kurucularından biridir. MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI 3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 GİZLİ HİPNOZ TEKNİKLERİNE GİRİŞ Hüseyin Güngör NOT ALMA KISMI KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum. Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Cumhuriyet Halk Partisi Meslekleri Tanıtma Kulübü LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 Bu dörtlükte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisinin eş seslisi yoktur? Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI Cumhuriyet Halk Partisi Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor: Onlar konuşur, AK Parti yapar Küresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) Haliç Kongre Merkezi Kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Sınav Kaygısı ve Olumlu Başa Çıkma Yolları Kaygıyı, gelecekte olma ihtimalini düşündüğümüz olumsuz düşünceler olarak Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım... Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018 Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Ahmet Pura: Dijitaldeki kontrolsüz büyüme korkutuyor Herkese Bangkok tan merhabalar, Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır. GENÇLİK: BİR KELİMENİN TELAKKİSİ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. 2013 YILI Faaliyet Raporu Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Türk Armatörler Birliği Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Eski zamanlarda üç yolcunun yolu çölde düşer. Kurumuş bir nehir... Sevgi Tunalı Üç Soru Üç Cevap - Tunç Fındık'la Yeni Kitabı Üzerine Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Aslında bugün İbrahim in Mihrac Ural ın kıçındaki ihanet kılıçları yazısının ikinci bölümü sitede yer alacaktı, ama ne yapayım! ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Sevda Üzerine Mektup TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı Filistin'den özgürlüğe bedel çizimler 2016 KPSS ÖN LİSANS TESTİNİN ANALİZİ Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek 2016 KPSS ÖN LİSANS TESTİNİN ANALİZİ TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz? İNTİHAR EYLEMLERİ Kasım 2003 İstanbul Saldırıları HALİM ALTINIŞIK STRATEJİ-GÜVENLİK-YÜZ OKUMA UZMANI DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Burada öteki AKP yöneticelirenden değil, bizlerden söz ediyorum. Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı? Çalışma hayatında barış egemen olmalı AK Parti, merkez sağ olmaya mı hazırlanıyor? ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Patronun hizmetini yapıyor Çalışan kadından bahsediyorum. Ben kocama muhtaç değilim diye evvela ailesini dağıtıyor. (Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer) 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Advertisement Transkript: İKLİM YAYINLARI 28 Düşünce İSMET ÖZEL NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA Dizgi, İç Düzen İlke Dizgi Kapak Ayçan Grafik Baskı Zafer Matbaası Basıldığı Yer ve Yıl İstanbul, Ağustos 1995 YAYINLARI Çatalçeşme Sk. Üretmen Han No: 19 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 522 85 11-527 73 37 İçindekiler Neyi Kaybettiğini Hatırla... 7 Neyin Kaybolduysa Kendin Ara... 10 Size T a vsiyem Odur ki... 14 Laf Ebeliği Yaparak Yetim Hakkı Yemek... 16 Soğuk Nevale ve Sinameki... 18 Siyasetin İnsanlara Kavuşması İçin... 21 Çözülmesini İstemiyorsan Bağlama... 24 İhtişam Söner, Muhteşem Hep Muhteşemdir... 27 Muhteşem Müslüman Hassas Dengeyi Bozar... 30 İslam Birliğini Nerede Aramalı?... 33 Bağını Öğrenmeden Üzümü Ağzına Sürme... 36 Medyanın Gücü Yok, Gücün Medyası Var... 38 Gücümüz ve Zaafımız... 41 Sistem İslamcıları Yutuyor... 44 Sistemin Dışında Kalmak... 47 Sisteme Elini Vermedikçe... :... 50 Temelcilik Korkusunun Sistemin Eceline Faydası Var mı?... 53 Horozu Çok Olan Köyün Sabahı Geç Olur... 55 Kötü Siyaset Yoktur, Başarısız Siyaset Adamı Vardır... 58 Belli Olan ve Olmayan... 61 Sistem Müslümanlar Karşı Sertleşebilir mi?... 63 Toplum Hasta İse Biz Neyiz?.... 66 Önce Derman, Sonra Hastalık... 69 Olmadan Oldurma Denemesi... 72 Son Aşı, Yeni Dalga... 75 Zor Oyunu Bozar... 78 Zinde Bir Türkiye İçin... 80 Çarpıklık Tanzimatla Başladı... 83 "Tanzimat Fermanı"nın Meyvalarını Gördük, Şimdi Sıra "Tazminat Fermam"nda... 86 Devlet ve Millet Birbirini Anlayacak mı?... 89 Devlet ve Millet Aynı Hamurdan Değil mi?... 92 Çok Çok İsteyelim, Az Az Versinler... 95 Iş Başa Düşünce... 98 Türkiye'de Hayaletler Savaşı... 101 Milli Mutabakata Hangi Hususta Varılacak?... 104 Küçük Adama Büyük Iş... 107 Açık Rejimin Berisi... 110 Verme Dünyaları Alsan da... 113 Sermayeyi Ü rkütmeyelim... 116 Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe... 119 Bozacının Şahidi Şıracı... 122 Karanlık Güçler, Aydınlık Güçler ve Onarım... 125 Önce Taraflar Belli Olsun... 128 En Makbul Köle... 131. Özelleştirme mi, Demokratikleşme mi?... 134 Kavrayışta Köklere İn, Çözümü T emelden Sağla.... 137 Muhtaç Olduğun Kudret Askerî Darbelerde Mevcuttur... 140 Melfuz Cumhuriyet/ Lisan-ı Hal Demokrasisi... 143 Takke Düştü, Kel Göründü...... 146 Mağlupların Tavizi, Galiplerin Muhafazası... 149 Müsamaha Gösterecek Gücün Belirtileri... 152 Metropolün Lokması... 155 Devletin Gücü ve Sorumluluğu... 158 Devlet Küçülürse Ne Büyüyecek?...:... 161 Diş Macunu Sıkıldıktan Sonra... 163 Kolay Olanı Seçmenin Zorluğu... 165 NEYİ KAYBETTİĞİNİ HATIRLA Türkiye'de yaşayan biz insanlar ne durumda olduğumuzu biliyor muyuz? Daha da ötede "ne durumda olduğumuz" konusunda kaygılanıp kaygılanmadığımız bir soru olarak önümüzde mi? Elbet bazı dertlerimiz, halline uğraştığımız bir çok işimiz var. Hoşnutluk veya rahatsızlık hissine kapıldığımız bir çok durumla içiçeyiz. Ama bana öyle geliyor ki, bunların, yani dertlerimizin ve halletmek istediğimiz işlerin mahiyeti daha az kaygılandırır oldu artık bizi. İşlerimizle uğraşıyoruz; ne var ki işlerimizin neye değdiğiyle ayrıca uğraşmıyoruz. Yaptıklarımızda bir şeyler eksik. Birşeyleri kaybettiğimiz besbelli. Eğer neyi kaybettiğimizi biliyorsak o eksik olan şeyi bulmaya çabalamamız belki bir çok zorluğu yenmemizi ve belki de bir çok eziyete katlanmamızı, bir çok tehlikeyi göğüslememizi gerektirecek. Bu elbet zor bir durum. Zor, fakat vahim değil. Vahim olan bir şeyin eksik olduğunu bilmek, bir şeyi aramak gerektiğini hissetmek ve giderek onu aramak; lâkin neyin eksik olduğundan, arayacağı şeyin ne olduğundan habersiz kalmaktır. Türkiye'de yaşayan insanlar olarak zor durumda olduğumuzu söylemek hafif kalır; durumumuz vahim. 7 Son on yılda Türkiye'de "niceliğin egemenliği" bunca yıl kınanıp karalanan Batı medeniyeti metropolünde olduğundan çok daha yoğun ve yaygın bir geçerlilik alanı kazandı. O kadar ki niceliğin egemenliğinden şikayet etme konumunda bulunduğunu varsayanlar şikayetlerini yine niceliğin egemenliği suretiyle açılan yollarda dile getiriyorlar. Bazıları olan bitene depolitizasyon adını taktı. Böyle yapanlar ne aradıklarını bilmediklerini itiraf ettiklerini de bilmiyorlardı kuşkusuz. Sanki politizasyon iyi imiş de, ahali depolitize edilince kötü bir durum doğmuş! Hiç de değil. Ahalinin maruz kaldığı şey depolitizasyon olmadı. İnsanlar kendilerine bir kıymet atfederek etkinlikte bulunma şereflerinden mahrum bırakıldılar. İşte bu yüzden burada yaşayan millet aramak duygusunu kaybetti. Bir şey aramak sözü anlamlı bir ifade olarak gözükmüyor onlara. Baksanıza: Komünistler komünist olmadıklarını, Türkçüler Türkçü olmadıklarını, Şeriatçılar Şeriatçı olmadıklarını ispat edebilmek için nasıl da büyük bir çaba sarfediyorlar. Kendi kıymetlerinin birer kıymet olduğundan şüpheye düşmüş bir yığın insan, bundan böyle kendilerine kıymetli diye sunulan bazı şeyleri elde etmenin telaşında. Dikkat edin: İnsanlar başkasına verebilecekleri bir şeyi elde etmeye çabalamaktan günden güne uzaklaşıyor. Edinilmeye çabalanan şey bencilce muhafaza edilebilecek türden. Yani sadece sayıya, ölçüye gelir değerleri el altında tutmaya çabalıyor insanlar. Sadece bunların kendine koruma sağlayabileceğine inanıyor. Ama yaşarken birşeylerin eksik olduğunu da hissediyor. Neyin eksik olduğunu, gerçekte neyi araması gerektiğini de bir türlü keşfedemiyor. Demek ki durum çoğunluğu teşkil eden ve niceliğin egemenliği altındaki bu insanların şifanın nereden geleceğini keşfedemeyeceği derecede vahim. 8 9 NEYİN KAYBOLDUYSA KENDİN ARA Nedir bu kaybolan nesnelerden alıp veremediğin diyecek olursanız, size varoluşun anlamının kaybolanı aramada saklı olduğunu söyleyebilirim. İnsanoğlu yeryüzündeki uyanışına yaratılmış olduğunu farkederek varır. Ama iş burada bitmez, burada başlar. Çünkü yaratılmış olmayı kavramak aynı zamanda kişinin noksanını bilmesi demektir. Bu da bir arayışı gerektirir. Nedir noksan? Nasıl, neyle giderilir? Kaybolduğunu hissettiğimiz ister bir heybe olsun, isterse deve, arayış başlamıştır; büyük arayış. Hikayemizde devesini kaybeden bir adam var. Bu adam devesini ararken yüksek düzeyde anlayış yeteneğine sahip üç dervişe rastgelmiş. Üç müdrik diyelim onlara. "Devemi kaybettim" demiş dervişlere; "Onu siz gördünüz mü?" Dervişlerin ilki "Bir gözü kör müydü devenin?" diye sormuş. Adam sevinçle "Evet" diyerek cevaplamış bu soruyu. İkinci dervişin "Ön dişlerinden biri eksik miydi?" soru karşısında devesini kaybeden adam heyecanlanarak "Evet, evet" demiş. Dervişlerden üçüncüsü "Bir ayağı topal mıydı?" diye sorar sormaz adam "Evet, evet, evet" cevabını yapıştırmış. "O halde" diye konuşmuş dervişler, "Sen deveni bizim'geçtiğimiz güzergah üzerinde araşan iyi edersin, onu bu yolda bulma ümidi vardır." Kayıp devesinin peşine düşen adam bu üç dervişin kendi devesini görmüş olduklarına kânaat getirmiş ve alelacele dervişlerin geldiği istikamete koşturmuş. Bulamamış adam aradığı yerlerde devesini ve ne yapması gerektiğini yine dervişlerden öğrenmek isteğiyle bu kez dervişlerin peşi sıra gitmiş. Anlayış sahibi üç ermişi akşam üzere bir istirahat menzilinde eliyle koymuş gibi bulmuş. Yine sorular karşısında kalmış adam: "Devenin bir yanında bal, öte yanında mısır mı yüklüydü?" demiş birincisi, adam "Evet" demiş. "Hamile bir kadın mı biniyor senin devene?" demiş ikincisi, yine "Evet" demiş adam. "Biz senin devenin nerede olduğunu bilmiyoruz" demiş üçüncü derviş. Bunun üzerine deveci bu üç kişinin kaybettiği deveyi çaldıklarına kanaat getirmiş ve onları kadı karşısına çıkarıp başından geçenleri anlatarak üç dervişi hırsızlıkla suçlamış. Kadı, devecinin ifadesini yerinde bularak üç ermişi deveyi gasbetme suçundan hapse atmış. Kısa bir süre sonra adam devesini arazide başıboş dolaşırken bulmuş ve dervişlerin salıverilmelerini temin maksadıyla mahkemeye başvurmuş. Daha önce dervişlerin kendi durumlarını izah etmeleri için bir fırsat tanımayı hiç aklına getirmemiş olan kadı, onlardan nasıl olup da deveyi hiç görmedikleri halde deve hakkında bu kadar çok şey biliyor olmalarını açıklamalarını istemiş. Dervişler, yolda devenin ayak izlerini gördüklerini, izlerden birinin silik oluşunun devenin bir bacağının topal oluşuna delalet ettiğini; yolun yalnızca bir yakasından ot yemiş olmasının tek gözünün körlüğüne delil olabiliceğini; ısırdığı yapraklan yırttığına göre ön dişlerinden birinin eksik olduğunun anlaşıldığını söylemişler. "Arılar ve kanncalar yolun iki kenarında birşeylere üşüşmüşlerdi. Bunların bal ve mısır olduğunu gördük. Bir konaklama yerinde çalılara takılmış uzun insan saçı gördük, devenin üstündeki kadındı. Yerde elayası izi vardı, ancak doğumu yakın hamile bir kadın elini yere dayayıp otururdu." "Bütün bunları hırsızlıkla suçlandığınız zaman kendinizi temize çıkarmak üzere neden söylemediniz?" "Çünkü devecinin devesini aramaktan vazgeçmeyeceğini ve onu çok çabuk bulabileceğini gözönüne aldık. Keşfettiği gerçeği ahlaki bir olgunlukla perçinleyecekti. Bizim salıverilmemiz için harekete geçerek cömertliğin, sorumluluk hissine sahip olmanın zevkini tadacaktı. Hadisenin göründüğünden farklı cereyan ettiğini gören kadı ise gözünde mantık yollarına güvenerek kestirmeden hükme varmanın değerinin düştüğünü görecek ve bir arayışa koyulmanın kıymetini takdir etmede daha üstün bir konum sahibi olacaktı. Kadı doğru hükme varmanın tevazu ile arayışa neler borçlu olduğunu görecekti. Kendinde yargılamaya yetecek donatım olduğu zehabına kapılmanın gönül kırıklığını tadacak, birini suçlamadan veya bir iddiaya sahip çıkmadan önce kendi ölçülerini tartmanın kaçınılmazlığını kabul edecekti. "Bizim geçirdiğimiz deneyler şunu gösterdi ki insan hakikati ararken bir gücü, bir yargılama gücünü kendinde hıfzettiği zannına kapılmamalı. Herkes kendi kaybettiğini kendi arasın. Bu arayışta diğerleri sadece arayanın neyi kaybettiğini hatırlatabilirler. Bunu nimet bilmeli. Senin noksanını tasvir edenler, senden birşey gasbetmiş olmaz. Neyi kaybettiysen onu sen kendin ara."
Sayfa 127
·
1.265 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.