Gece olup havanın kararmasının kâbusunuz olacağı bir dünyaya hoş geldiniz. Bu dünyada ki gecelerin hakimi İblisler.Güneşin batmasıyla topraktan yeryüzüne dehşet saçmak ve insan etiyle kendilerine ziyafet çekmek için yükseliyorlar.Ve Bu kısır döngü her akşam gün ışığı yeryüzünü kaplayıncaya kadar devam ediyor. O yüzden de İnsanlar gündüz gündelik işlerini halledip gece olunca da iblislerden korunmak için muhafazalı yapıların içine girmek zorunda.Muhafaza ne demek onuda açıklayayım. İblislerin geçmesini engelleyen sembollere muhafaza deniyor ve bu semboller doğru çizildiği taktirde sihir gücüne kavuşuyor. Insanların iblislere karşı tek savunması da bu muhafazalar.Ancak Muhafaza sembollerini yapabilen çok az sayıda insan var.Bu yüzden'de köyler ve kasabalar arasında seyahat çok zor. Hikayemiz ise böylesine kâbus gibi bir dünyada yaşayan üç ana karakterin etrafında dönüyor.On bir yaşındaki Arlen,on üç yaşında ki Leesha ve üç yaşında ki Rojer. Arlen Ailesiyle birlikte bir çiflik evinde yaşıyor.Ta ki bir gece iblislerin saldırısına uğrayıp Annesini kaybedinceye kadar.Annesinin ölmesinin tek sebebi olarak da babasını korkaklıkla suçlar ve evden kaçıp her gece kendine muhafazalar çizerek hayatta kalır. Leesha'nın ise yaşadığı köyde ki geleceği bellidir.Babası'nın matbaasında işlerine yardım edip ileride onun işlerini devralmak ve Fettan annesinin de baskısıyla Köyün en yakışıklı delikanlısıyla evlenip yuva kurmakdır.Ama bir gün köyleri'nin iblis saldırısına uğramasının ardından şifacıları olan Otacı kadına yardım etmesiyle hayatı bambaşka bir yola savrulur. Rojer'ın hayatı ise Ailesinin Han'ına konuk olarak gelen ünlü Jonglör'ü ağırladıkları günün gecesinde iblislerin saldırısına uğraması ile değişir.O saldırıdan sonra ailesini kaybetmiştir ve oradan sağ olarak kurutulan tek kişi olan Jonglör''ün çıraklığını yaparken bulmuştur kendisini.Iste böyle ümitsiz bir dünyada
bu üç çocuğun hayatlarının nasıl
değiştiğini, düşmana karsı hayatta
kalma mücadelerini ve yeteneklerini
keşfetmelerini okuyoruz serinin bu ilk
kitabinda, O yüzden de fazla aksiyon
beklemeyin,Beklediğimiz o sahneler
Arlen'in Dövmeli Adama dönüşmesinden
ve bu üçlünün bir araya gelmesini sonra
başlıyor.
Kitaplığımda olmasını ve okumayı
çok istediğim bir seriydi Kesinlikle
beklentilerimi karşiladı, Yazarın yaratığı
dünya, karakterler ve gelişimleri
harikaydi, Sizde onlarla birlikte bu
kısır döngünün içine sıkışıp kaldığınız
hissedecek ve sonrasinda insanlığin
kurtuluşu için nasıl umut olduklarını
merakla okuyacaksınız, Epik Fantastik
seviyorsanız beklemeyin derim.