İçinde yaşadığımız zaman diliminde psikoterapi, adeta biyolojik psikiyatrinin hegemonyası altına girmiş, felsefe ise akademik duvarlar içine hapsolmuş durumdadır. Bu iki disiplin arasında temelde var olan birliktelik sayesinde felsefenin klinik bağlamda terapötik bir yöntem haline gelmesi -belki de yeniden demeliyiz- mümkündür. Immanuel Kant'ın da dediği gibi, "Felsefe bir ilaç gibi etki etmelidir"