Bu kitapta beni en çok etkileyen yazarın çoktandır hayatta olmayıp günümüz hakkında böyle isabetli bir kurgu yazması oldu. Çünkü kitapta bahsedilen 2013te gerçekleşen kızıl veba salgınıyla 2019 senesinde yaşadığımız korona salgını arasında az bi zaman var.
Tabiiki çok şükür kitaptaki gibi öldürmesi en fazla 15- 20 dkkyı bulan bir salgın değidi bizimkisi :)
Gel gelelim adamın yaşadıklarına ve şahit olduklarına...
Düşünün dünyaya bir salgın gelmiş herkes kapmış ve ölmüş ama siz bu salgından kurtulabilen sayılı insanlardansınız. Koskoca yeryüzünde senelerce tek başınıza kalıyor ardından bir aile kuruyorsunuz ve yıllar sonra yaşadığınız o felaketi sizin duygularınızı anlayamayacak kadar duygusuzlaşmış torunlarınıza acı bir şekilde anlatırken onlar sizinle dalga geçip bunadığınızı düşünüyor... ne kadar üzücü değil mi? Okurken yaşlı adama çok üzüldüm ama düşününce aslında bizlerinde yavaş yavaş duygusuzlaştığını ve asla bizden önce yaşayanların hissettiklerini hissedemediğimizi fark ettim.
Jack Londonun kaleminden çıkmış derin duygular barındıran salgınların yeryüzünde ve insanlarda bıraktığı etkiyi gözler önüne seren çok güzel bir eser... Okumanızı tavsiye ederim. Bu kitabı okuduktan sonra kendinizi koronaya bile şükrederken bulabilirsiniz :)