Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Arapça’da âdem, beşer ve insan gibi üç kelime mevcut. Bir ara merâk etmiş, benzer mânâlılar (sinonimler) lûgatına bakarak bunların aralarındaki farkları anlamaya çalışmıştım. Lûgatın bana öğrettiği kadarıyla beşer bunlardan en alt ve maddî mânâyı taşıyor; etimize kemiğimize delâlet ediyormuş. Onun dil ve şuurla donanmış hâline âdem deniyormuş. İnsan ise âdemin daha çok iletişimsel, ilişkisel karşılığıymış. Bunu, insan kelimesinin mûnis(olmak), ünsiyet(yakınlık kurmak) vb kelimelerle müşterekliği düşündürüyor. İnsan kendi kendisine değil, başkalarına karşı mûnis olabilir; tıpkı kendi kendisiyle değil, başkalarıyla ünsiyet kesbeder. Bu sûretle insan kelimesi, bizi bir cins olarak tabiata yakın tutan beşer hâlimizden ayrılarak medenî bir mânâ kazanmamıza da delâlet eder. Yâni bu üçleme içinde, beşeriyet hâlimizden epistemolojimize daha çok işâret eden âdem olmaklılığımıza; oradan da etik-moral varoluş katmanımıza işâret eden insanlığımıza bakmış oluyoruz. “İnsâniyet nâmına”, “insanlıktan çıkmış olmaklık” vb ifâdeler tam da insan olmanın ölçülerine göre zihnimizde kurmuş olduğumuz tartılardan çıkar. Meselâ Hitler bir beşer ve âdemdi ama insanlığından şüphe etmek için sayısız sebep sayabiliriz.
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.