19.Asır ise gelindiğinde tablo sanki değişti. Târih bir burjuva müdahale gördü. Fransız Devrimi sanki insanın yüceltilmesiyle, ona evrensel bir değer kazandırılmasıyla tezâhür etti. Hâlbuki yüceltilen ve derhâl pratik yansımaları beklenen insanlık değil, insanlık idealiydi. Ünsiyeti olmayan bir insan târifiydi bu. İnsanlık insanlaşmak gibi evrimci ve devrimci bir sunaka (altar) konulmuştu.