Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bedir gazasına katılan sahabilerden İtban ibni Malik (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ben kavmim Beni Salime namaz kıldırırdım. Benim evimle onlar arasında bir vadi bulunuyordu. Yağmur yağdığı zaman mescide gitmek benim için zorlaşıyordu. Bu yüzden Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’e geldim ve şöyle dedim: -Ey Allah’ın Rasulü gözlerim zayıfladı. Yağmurlar yağınca dere sularla doluyor ve mescid tarafına geçmem zor oluyor. Bundan dolayı evime teşrif edip bir tarafında namaz kılsanız da ben de orayı namazgah edinsem, dedim. Rasulullah ta bunu inşaallah yaparım, buyurdu. Ertesi sabah güneşin yükseldiği bir vakitte Ebubekir ile birlikte Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) bana geldi, izin istedi, izin verdim içeri girdi daha oturmadan: “Evinin neresinde namaz kılmamı istersin”, buyurdu. Namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) orada tekbir alıp namaza durdu. Biz de arkasında saf olup iki rekat namaz kıldırıp selam verdi biz de selam verdik. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) için hazırlanmış iç yağı ile pişirilen un çorbasını (hazire) yemesi için alıkoyduk. Mahalle halkı peygamberin bizim eve geldiğini haber almalarıyla evde epeyce insan toplanmıştı. İçlerinden biri: -Malik ibni Duhşum ne yaptı? Onu göremiyorum diye sordu. Bir başkası da: O Allah ve Rasulünü sevmeyen bir münafıktır, dedi. Bunu duyan Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) o kimseye: “Böyle deme, görmüyor musun o Allah’ın rızasını dileyerek Lâ ilâhe illallah diyor”, buyurdu. O adam: -Allah ve Rasulü daha iyi bilir fakat ben Allah’a yemin olsun ki Malik’in münafıkları sevdiğini ve onlarla konuştuğunu görüyoruz, dedi. Rasulullah’da bunun üzerine şöyle buyurdu: “Allah’ın rızasını gözeterek Lâ ilâhe illallah diyen kimseye Allah cehennemi haram kılmıştır.”
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.