Biraz salçalı ekmek kokusu, biraz da düşüp düşüp yeniden koştuğum zamanları çekiyor canım.
Saklambaç oynarken ki kimse beni bulamaz hissi, çizgilere basmadan sektiğim vakitleri...
Biz hep çocuk kalmalıydık aslında.
Üç taş,üç cam olmalıydı hayat.
En büyük kavgamız gazoz kapağından çıkmalıydı
Ve en büyük acımız
öğretmenimizin başka şehre tayini olmalıydı.
Biz hep çocuk kalmalıydık aslında.
Büyümeğe özenmeliydik büyümeden...
Kimselerin cesaret edemediği yüksekliklerden atlarsin, ayağını kolunu kırarsın. Hep yaramaz bir çocuk olurken yıllar sonra bu bile özlem doğurur içinde sessizce...