Zaman üzerine biraz mistik, biraz fantastik. Kitaptaki karakterlerin yaşadığı efsunlu şeylerden sonra durup zaman hakkında düşünüyorsunuz. Farklı boyutlara yolculuk, zamansızlık, yersizlik, kimsesizlik, zaman dilimlerinde sıçramalar. Belki de bu sıçramaları yaşıyoruz ve farkında değiliz. Süreklilik ihtiyacından azade ilerliyor hikaye. Kendini kendi olduğuna ispat etmeye çalışan da, düşte farklı evrenlere yolculuk eden de var. Peki ya düş mü gerçek, gerçek sandığımız mı düş? Geçtan sarı rengini seçmiş. Doğu felsefesinde güneşin, doğumun, yeni başlangıçların rengini bu kitapta ölümle özdeşleşmiş görüyoruz. Zamanı kutsallığından arındırıp çizgiselliğe mahkum eden algımıza; geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki kati hiyerarşiye bir başkaldırı. Evren sonsuz bir akıştaysa, zaman neden çizgisel olsun? Yaşam-ölüm, başlangıç-bitiş, varlık-yokluk zıtlıklarında bir o tarafta bir bu tarafta romandaki kahramanlar. Çok evren teorisine selam yollayan bu kitabı sevdim.