Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

228 syf.
·
Puan vermedi
Çok tehlikeli şeyler okuyorum...
Kadınların şiddetle topa tuttuğu, erkeklerin burun kıvırdığı bu kitabı kim okusun ? Ya da "Hangi hasta mantıkla erkek kendini "üstün" olarak hayal et­meyi sürdürebilir ki?" Erkeklerin kendilerini ayrıcalıklı veya üstün gördüğü toplumlarda keşfedilmeyen ya da görmezlikten gelinen şöyle bir gerçek var ki erkekler sürekli bunun için bir bedel öderler. Erkek çocuklarını daha çok seven kadınların erkek çocuklarından beklentileri de daha fazladır. Bunun dışında söylemde kadın-erkek eşitliğini savunan çok çok az kadın bunu eylemde adilce gerçekleştirebiliyor. Bu kitap işte böyle bir noktada ortaya çıktı. Anti-feminist mi ? Kitapta kadınlar hakkında negatif bir algı oluşturulmuş iddiası kabul edilecek olursa feminist söylemlerin de yıllarca erkekler hakkında negatif bir algı oluşturduğu iddiası da kabul edilmesi gerekir. Tabi adil olmak gibi bir meseleniz yoksa boşverin. Kitapta önyargıların aksine feminizmin erkekler için de olduğu birkaç yerde belirtilmiş. Eril Ayrıcalık Efsanesinden Kurtulmak Bu başlık aynı zamanda kitabın da orijinal baskısının alt başlığıdır. Bu alt başlık sadece bir yayınevininin baskısında verilmiş. Farklı yayınevlerindeki tüm çeviriler Selçuk Budak'a ait. Bağlı ve bağımlı kavramları birbirinden farklı olmasına rağmen çevirmen her ikisi için de bağımlılık kelimesini kullanmış sanki. Kitabın orijinaline "dependency needs" olarak geçiyor. Bu çevirmen aynı zamanda bir psikoloji sözlüğü de çıkarmış. Vücudun Bilgeliği Erkek vücuduyla daha doğrusu erkek sorunları ile ilgili verilen bazı bilgiler için hiçbir bilimsel kanıt verilmemiş. Bu yüzden daha çok yazarın uydurduğu şehir efsaneleri gibi duruyor kitapta. Her ne kadar çevresindeki danışanlardan yola çıkmış olsa da böyle. Bilimsel Bilgiler Kitapta istemediğiniz kadar istatik verileri var. Yazar bunları görüşlerini desteklemek için vermiş. Bu veriler 1976 yılında yazılmış bir kitap için ne kadar güncel bilmiyorum ama demografik özellikler bakımından bizden farklı bir toplum üzerinde yapılmış olması sonuçlarının toplumumuza genellenemesi açısından zayıf kalacaktır. Zayıf bulduğum bir diğer nokta ise çalışmaların çoğunluğunun nicel olması yani sadece bir olgu üzerinde sayılara, oranlara yoğunlaşmış. Onları ortaya çıkaran sebepler üzerinde derinlemesine bir araştırma yok. Yazar bu eksiği yine çevresindeki danışanlardan gözlem ya da kulaktan duyma verilerle kapatmaya çalışmış. Çok Tehlikeli Bir Okuma Durumu Çünkü Dikkat! Bu kitabı okuyan birisinin (kadın/erkek farketmez) yapacağı en tehlikeli okuma durumu, kitabı okurken okuduklarını sürekli kadın olmanın tehlikeleriyle karşılaştırmasıdır. Bu durum; okuduklarını ciddiye almasını, erkekleri anlamasını zorlaştıracak tersine erkek olma tehlikelerini küçümseyerek ve sürekli kadınlar için ahlanıp vahlanarak kitaptan gerçek bir verim elde etmesini zorlaştıracaktır. Çoğu zaman kıyaslanıp küçümsense bile "erkek olmanın tehlikeleri" gibi bir sorun var ve hiçbir sorunun varlığı bir başka büyük sorunla kıyaslanıp görmezlikten gelinemez, önemsiz ve çözmeye değmez gibi görünemez. Başka Kitaplara Kapı Aralaması... Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet sorunlarında sürekli yasalar yoluyla bir caydırıcılıktan veya eğitimle bu sorunların önüne geçilebileceğinden söz edilir. Bu konuyla ilgili bir araştırma yaptığınızda cinayetin işlendiği mekan, faillerin yakınlığı, öldürülme yöntemi gibi birçok istatiki bilgilerle karşılaşabilirsiniz fakat küçük bir çocuğu büyünce bir katil yapan faktörlerden, içsel ve çevresel etkilerden bahseden belki onların da ardındaki kök sorunları ortaya çıkaran çalışmalar, Türkiyedeki yazılı ve basılı kaynaklar incelendiğinde çok azdır. Bu kitap kadın cinayetlerinde büyük çoğunluğu oluşturan erkeklerin nasıl o noktaya geldiği hakkında bilgiler içermez fakat erken çocukluğundan beri erkeklerin nasıl yanlış yetiştirildiği, toplum tarafından nasıl bir baskı altında ezildiği ve onun beklentileri karşısında nasıl bir öz yıkıma gittiğini gözler önüne seriyor. Belki de en önemlisi maskülizm konusunda ilk olmasa bile popüler olduğu için birçokları için ilk etkisi yaratmış; eksik ve hatalarıyla, erkekliğin öz yıkıma götüren dünyasına adım atmamızı sağlamıştır. Belki ilerde diğer yıkımlara sebep olan etkenleri de anlamamızı ve önüne geçmemizi sağlayan kitaplara ilham olur. (Belki olmuştur da) Erkeklerin Dayanılmaz Çaresizliği Goldbergcim bir yerde şey diyor "erkeklerin hakları yasayla ya da protesto yürüyüşleriyle güvence altına alınamaz." Doru. Kadın hakları için yasalar, eylemler, farkındalık oluşturan filmler, kitaplar, broşürler falan... Ben farkında olduğum bir durum için bile bu kitabı tesadüfen gördüm ve itiraf etmek gerekirse maskülizm konusuyla ilgili okuduğum ilk kitap. Okuduktan sonra kadın düşmanı olmadım veya kadın sorunlarını küçümsemedim veya kıyaslamadım. Anaerkil Bir Topluma Evriliş Tarihteki anaerkil toplumlar kulağa çok havalı geliyor. Bu kitapta, anaerkil mi yoksa ataerkil mi bir toplumuz ciddi ciddi sorgulanıyor ve vaziyet öyle gösteriyor ki sanki anaerkil bir topluma doğru evriliyoruz. Fakat hiç de öyle güçlü ve havalı bir anaerkil toplum değil tam tersine mecburiyetten anaerkil olmuş bir toplum. Bu toplumda erkek çocukları küçük yaşlarda erkeklerle özdeşim kuramadıkları için ... neyse daha fazla spoiler vermiyim :d Kitapta Cevabı İrdelenen Bazı Sorular... • erkekler neden kadınlara oranla daha fazla homofobik ? • fiziksel olarak daha güçlü olan erkekler neden daha fazla hastalığa yakalanıyor ve erken ölüyor ? • erkekler arasında neden aşılmaz bir uçurum var ? • kadınlar neden hayatında olan erkeklere karşı ikili bir tutum içerisindeler ? Bir yandan onları desteklerken bir yandan da onların öz yıkımına sebep olan maço erkek beklentisi içerisindeler ? • erkekler cinsellik konusunda kadınlara göre neden sanıldığı kadar özgür değil ? • bir erkek pir olsa da neden kadınsız yaşayamama korkusu var ? Hoşlanmadıklarım... * bazı yerlerde "erkek" kelimesini çıkarıp yerine "kadın" veya "insan" kelimesini koysak da değişen bir şey olmazdı. * Yukarıda da bahsettiğim gibi erkek olmanın sadece öz-yıkımla ilgili tehlikesinden bahsedilmiş diğer yıkımlardan da bahsedilebilirdi. Bu yüzden çok da geniş kapsamlı bir kitap olduğu söylenemez. * Verileri sadece ait olduğu toplumdan toplamış. Halbuki kitabı Türkçe'ye ve birçok dile çevrildi. Ne oldu şimdi
Herb Goldberg
Herb Goldberg
cim ha ne oldu mutlu musun ? Erkek Olmanın Tehlikeleri Evrensel mi ? Bence yazar ülkemizde yaşasaydı çok daha ilginç durumlarla karşılaşırdı. Bunun dışında birçok ülkede erkekler için zorunlu olan askerlik görevinden bahsetmemiş. Bunun da dışında islam dininin hep kadınlara sorumluluk yüklediğinden dem vurulur erkeklere yüklediği sorumluluk kimsenin aklına gelmiyor. Ennnn Merak Ettiğim... Erkek ve kadınlar olarak erkek ve kadın olmanın tehlikelerini üstümüzden attığımızda nasıl bir toplum modeli olarak ortaya çıkacağımızdır. Tahminlerimin bile ötesinde bir şey. UYARI: 18 yaşından küçükseniz okuyacağınız bundan daha güzel ve size uygun kitaplar var :d
Erkek Olmanın Tehlikeleri
Erkek Olmanın TehlikeleriHerb Goldberg · Öteki Yayınevi · 199880 okunma
··
1.172 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Firmin okurunun profil resmi
Eğer eşeysiz üreyen bir türseniz bu kitabı okumaya gerek yok.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.