Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ormanın derinliklerinde kitabını inanılmaz derecede çok beğendim, çok beğendim çünkü okuması çok keyifliydi, konu çok güzeldi, hikâye çok güzel yazılmıştı, bitirdiğimde birkaç gün boyunca gerçekten kitabı düşündüm. Peki neden beni o kadar çok etkiledi? 1930'lu yıllarda Amerika'da geçiyor bu hikaye, bu yazarı da ilk defa okuyorum, ırkçılık temalı bir kitap bu, ancak beni etkilemesinin sebebi ırkçılık değildi, ırkçılıkla ilgili yeni bir şey, yeni bir hikaye anlattığını zannetmiyorum. çocukların baş karakter olduğu kitapları seviyorum, bu da öyle bir kitaptı . Sevme sebeplerinden bir tanesi yani anlatıcımızın bir çocuk olmas,ı ancak aslında anlatıcımız ölümünü bekleyen bir ihtiyar, bu ihtiyar geçmişe bakarak çocukluğunu hatırlıyor, çocukluğu 1930'lu yıllarda geçiyor o dönemlerdeki ırkçılığı babası polis olan bu karakter üzerinden anlatıyor, üst üste cinayetler işleniyor, cinayetler ve kasabadaki ırkçılık ile alakalı bu karakterin bilgisini ve tecrübesini arttırıyor, böylece biz hem o toplumda yaşanan ırkçılıkla ilgili bilgiler ediniyoruz, ne kadar yaygın olduğuna dair bilgiler ediniyoruz ve hem de bu bilgiler aslında bizler için artık sıradan bilgiler yeni bir şey değil ama bir yandan da bu karakterin büyümesini izliyoruz, bu da yeni bir şey değil, peki güzel olan neydi? Beni en çok etkileyen şeylerden bir tanesi bir karakterin geçmişe bakması, bu benim için de çok önemli bir şey, yani ölümü bekleyen bir karakter geçmişe bakıyor, çocukluğunu hatırlıyor, kendisinin büyümesini sağlayan olayları hatırlıyor, ailesini, o dönemde hayatta olan insanları hatırlıyor ve onlarla beraber yaşadığı o ürkütücü korkunç günleri hatırlıyor. kitaptaki hikaye devam ederken karakterimiz günümüze dönüyor yani ölümü beklediği dönemlere dönüyor, sürekli kısa ve uzun aralıklarla günümüze ve geçmişe dönüyoruz. Finalde ise bütün hikayelerin sonu neyse onunla ilgili çok güzel sayfalar var, bütün hikâyelerin sonu dediğim yani ölüm, hayatın bitmesi, bütün bir ömrün sonunun gelmiş olması ve işte beni en çok etkileyen temalardan birisi olarak bunun edebi anlamda yetkin bir şekilde anlatılmış olması yani belki polisiye sevmemdeki sebep, Türk polisiyesinin basit ama kötü anlamda değil, basit yalın halini sevmemdeki sebeplerden bir tanesi de işte reha avkıran'ın insanlık hali kitabında söylediği anlatmaya çalıştığı gibi, insanları suç işlemeye yeten sebeplerin psikolojik veya toplumsal kökenleri bunun bizim kaderimizin haline gelmesi, bu kaderle debelenmemiz, cebelleşmemiz, bunu çözmeye çalışmamız ve bu arada ömrün geçip gitmesi ... bu kitapta bu hissin çok güzel verildiğini düşünüyorum, bu ölümlülük hissi beni çok etkiliyor ve inanın bana bu anlamda gözlerim dolmadan bitiremedim kitabı, çünkü çok güzel bir yere bağlıyor bence, kitabı bitiriş biçimi, finali bütün hikayelerin sonu şeklinde bitiyor, bana göre çok etkileyiciydi hepsi. Öldürülen, ölen bütün insanlarda kendi nihai sonumuz var. Bir gün ölecek olmamızdan büyük bir hadise yok gibi. Bu bilinmezliğin bir son olmadığı inancıyla yaşamaya çalışırken benim için bütün hikayelerin sonunu bu şekilde anlatabilen eserler, mesela Kıyamet Polisi üçlemesi ya da James Joyce'un Ölüler adlı hikâyesi, ve ayrıca Ormanın Derinliklerinde kitabı hep aynı şeye işaret ediyor: bugün varız ve bir gün olmayacağız. Bunu yaşarken hatırlamanın ve bunu hatırlayarak yaşayabilmenin, yaşamaya çalışmanın verdiği hissi alıyorum bu kitaplarda. Bu beni çok ama çok etkiliyor. Kitabı herkese kesinlikle öneririm. Bu yazı yine Rahmanlar Palmiye cafede denize karşı oturarak ve yazarak değil, söyleyerek yazıldı, telefon söylediklerimi metine çevirdi...
Ormanın Derinliklerinde
Ormanın DerinliklerindeJoe R. Lansdale · İthaki Yayınları · 202238 okunma
·
176 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.