Akşemseddin'le beraber İstanbul'un fethini hararetle destekleyen ve padişahın yanında yer alan manevi kumandanlardan olan Molla Gürânî, Fatih'e ve vezirlere isimleriyle hitap eder. Sultan ile karşılaştığında selam verir fakat önünde eğilmez. Kucaklaşır fakat elini öpmez. Bayram günlerinde çağrılmadıkça saraya gitmez. İbn Hâcer el-Askalânî'den hadis sahasında icâzet alır. Hayatı boyunca ikbalî ilmin saltanatında tadan bu adam, öldükten sonra omuzlarda değil de ayaklarından sürüklenerek mezara konmayı vasiyet eder.